Recep Tayyip Erdoğan’ın bir kez daha seçilip, Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı olarak göreve devam edeceğinin kesinleşmesinin ardından konuşulan tek konu ekonomide bundan sonra nasıl bir yol izleneceği ve Kabine’de kimlerin yer alacağı oldu.
Eski Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ekonominin başına geçeceğine kesin gözüyle bakılırken, ekonomistlerden yorumlar gelmeye devam ediyor. Bu arada toplam büyüklüğü 121 milyar doları aşan kur korumalı mevduattaki (KKM) yüksek prim için Merkez Bankası’nın harekete geçtiği iddia edildi.
Habere göre bankaların hazineden sorumlu genel müdür yardımcıları ile toplantı yaptığı ve Merkez Bankası’nın KKM primlerine sınırlama veya tamamen kaldırma yönünde tavsiye vereceği belirtildi. Bu durum doların 21 lirayı aşarak rekor kırmasını sağlarken, Orca Macro Finansal Danışmanlık Kurucusu ve Stratejist Evren Kırıkoğlu’ndan da bir değerlendirme geldi.
“Piyasadaki Olumlu Hava Konusunda Temkinliyim”
Şu an piyasalarda yaşanan olumlu havanın Mehmet Şimşek’in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinden kaynaklandığını söyleyen Kırıkoğlu, bu tepkinin makul olduğunu belirtti. Ancak asıl dikkat edilmesi gereken tarafın piyasadaki olumlu havanın kalıcı olup olmayacağı olduğunu ve bu nedenle de biraz temkinli kaldığını belirtti.
Şimşek’in geçmişte yaptığı görevler neticesinde hem yurt içi ekonomik katılımcılara çok olumlu katkı sağladığı hem de uluslararası piyasada güven aşılamış bir isim olduğunu söyledi.
Diğer birçok ekonomistin dile getirdiği gibi başa gelecek ismin değil de atılacak adımların önemli olduğuna vurgu yapan isim, “Şimdi genel politika yaklaşımında ve para politikalarında herhangi bir geri adım atılmayacaksa, liralaşma stratejisinde olsun, makroihtiyati önlemler olsun, faiz yaklaşımı olsun, bunlar değişmeyecek ise ismin önemi bir miktar azalıyor.” şeklinde bir yorumda bulundu.
Günün sonunda Londra ve New York gibi Batı kaynaklarının politikalarla ilgili mesajları dinlemek isteyeceklerini söyleyen Kırıkoğlu diğer taraftan da Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu döviz finansman kaynağının Körfez ülkelerinden, Asya’dan veya Rusya’dan da gelebileceğine dikkat çekti.
İsimlerden ziyade politikalara odaklanma taraftarı olduğunu belirten stratejist bu nedenle Şimşek’in ismine bakarak oluşan piyasa tepkisine biraz temkinli yaklaştığını yineledi.
Özellikle faiz politikasında bir değişim olup olmayacağının merak konusu olduğunu ifade eden Kırıkoğlu, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın faizle ilgili görüşleri çok ortada. Kendi de zaten balkon konuşmasında özel olarak değindi. Dolayısıyla siyasi erkteki bu görüş bu kadar ortadayken faizlerde bir dönüş, faiz artırımı beklememek lazım diye düşünüyorum, ama başka değişiklikler olabilir.“ dedi.
“Dolar Kurunda Adil Seviye 25-26”
21 lirayı aşarak rekor tazeleyen Dolar/TL için beklentisini paylaşan Kırıkoğlu, uzun süredir maruz kaldığımız yüksek enflasyona rağmen çok fazla yatay seyrettiğini belirtti.
Son bir yılda üretici fiyat endeksinin yüzde 100’lerin üzerinde seyretmesine rağmen döviz kurlarının 18,5 civarında yatay kaldığını, işçilik maliyetinin yüzde 100 arttığını ve asgari ücretin iki katına çıktığını hatırlattı.
KKM’nin açıklanmasından sonra kurun 12’lerden 20’li seviyelere geldiğini, talep edilen denge kur seviyesinin 25-26 olduğunu açıkladı.
Konuşmasına “Ben de kurda adil seviyenin en azından bu rezerv yetersizlik görünümünde ihracat tarafını desteklemek için 25-26’lar olacağını düşünüyorum. Bunun üzerine bir de yurt dışından yabancı sermaye akımı girmesini bekleyeceksek o zaman kurun biraz daha overshoot etmesi, bu adil seviyenin de biraz üstüne çıkıp daha da ucuzlayıp yabancıları içeri cezbetmesi gerekli olabilir. “ sözleriyle devam eden Kırıkoğlu, borsa için beklentilerinin ise enflasyona bağlı olduğunu söyledi.
