2008 krizini öngören ve ‘kriz kahini’ olarak bilinen Nouriel Roubini’nin 3. Dünya Savaşı kehaneti son gelişmelerle netlik kazanmaya başladı. “3. Dünya Savaşı zaten başladı” diyen Roubini’nin çarpışma rotalarının kurulduğuna ilişkin tespiti bir kere daha gündeme geldi.
Çin’e karşı ticari savaşın ötesine giden ABD müttefikleri, sıcak savaş hazırlıklarına girişti. İngiltere ve Japonya’nın gelecek ay itibarıyla Karşılıklı Erişim Anlaşması (RAA) imzalayarak, Çin’e karşı teyakkuzda olma yoluna gireceği öğrenildi.
Londra merkezli Financial Times (FT) gazetesine konuşan kaynaklardan edinilen bilgiye göre iki ülkenin imzalayacağı askeri paktta, Hint-Pasifik’te ABD ile iş birliğini geliştirme ve Çin’in artan tehditlerine karşı caydırıcılığı artırma hedefleri yatıyor.
Bu kapsamda imzalanacak savunma paktıyla Tokyo’nun Tayvan-Çin çekişmesinin sonucunda olası bir savaşa karşı hazırlıklı olmak istediği açıklandı.
Ülkeler arasında sağlanan askeri iş birliğinin neticesinde ortak tatbikatlar ile lojistik desteğin zemin bulacağı vurgulandı.
Anlaşmayla ayrıca askeri birliklerin diğer ülkelere girişi ve daha kolay konuşlandırılması için bürokratik koşulları basitleştirerek, eylemlerine yasal çerçeve oluşturacakları aktarıldı.
Çin-ABD-Kuzey Kore’nin Füze Çemberi Japonya’ya Genişlemişti
ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin, tüm uyarılara rağmen Çin’in üzerinde hak iddia ettiği Tayvan’a ziyaret düzenlemesi, bölgede gerilim fişeğini ateşlemişti.
İlk olarak Çin, Tayvan’ı çevreleyen bölgelerde art arda askeri tatbikatlar yapmış, bu tatbikatları “kışkırtıcı” ve “sorumsuz” eylemler olarak eleştiren ABD de kıtalararası balistik füze testi yaparak füze restine katılmıştı.
ABD’ye ise askeri misilleme Kuzey Kore’den gelmiş, Onchon’da iki seyir füzesi ateşlenmişti. ABD ve Güney Kore ortak askeri tatbikat başlattıktan sonra Rusya ve Çin tarafı, Japonya Denizi’nde stratejik tatbikat düzenleme kararı almıştı.
Japonya ise sürpriz bir kararla sahalara geri döndüğünü göstermişti. İkinci Dünya Savaşı’nda yaşadığı ağır darbenin ardından harpten vazgeçen, anayasasını ve ordusunu yalnızca kendini savunma üzerine kuran Tokyo’nun radikal bir karar alarak uzun menzilli füzeler satın aldığı gündeme gelmişti.