İlk olarak Çin’de görülüp aylar içine tüm dünyaya sıçrayan koronavirüs ile mücadele veren ülkelerden birisi de İsveç. Adı her ne kadar ABD kadar anılmasa da ülkede şimdiye kadar 21,092 vaka tespit edildi ve bununla birlikte can kaybı ise 1005 olarak kaydedildi.
Küresel salgından ABD’den sonra en büyük darbeyi alan Avrupa ülkelerinin İspanya, İtalya, Fransa ve Birleşik Krallık olduğu görülse de kayıp yaşayan her ülke kendine göre birtakım zorluklarla mücadele etmek zorunda kalıyor.
İsveç’te Koronavirüs Alarmları Çalmasına Rağmen Ülkede Tam Bir Kilitlenme Söz Konusu Değildi
Yayılma hızını kısa sürede artıran küresel kabus kıssa sürede dünyanın farklı ülkelerine yayıldı. CNBC’nin haberine göre ülkede giderek büyüyen tehlikeye rağmen geniş kapsamlı önlemler alınmadı ve iş yerleri tam bir kapanışa gitmedi. Bu yönüyle tepkileri üzerine çeken ülke, bunun bedelini ödemeye hazırlanıyor.
Öyle ki İsveç Ulusal Bankası’nın (Riksbank) 2020 yılı için bazı senaryolar oluşturdu ve görünüşe göre her ikisi de iyiye işaret etmiyor;
A senaryosunda İsveç’te GSYİH’nin %6,9 daralma kaydedip ardından 2021 yılında %4,6 büyüme göstereceği ifade ediliyor. Bundan daha kötü bir senaryoya işaret eden B grafiğinde ise bu yıl GSYİH’de %9,7 daralma olacağı ve 2021’deki ekonomik büyümenin %1,7 olacağını gösteriliyor.
Bunun yanında bankanın senaryosu bu yıl İsveç’teki işsizliğin %7,2’den %8,8’e yükselebileceğini tahmin etti. Bundan daha kötüsünün ise seviyenin %10,1’e çıkabileceği yönünde.
Her iki senaryonun da ülke için kötü olması, İsveç ekonomisinin pandemiden en az diğer Avrupa ülkeleri kadar kötü etkileyeceğini ortaya koyuyor. Riksbank, bu yılın ekonomik görünümüne ilişkin yaptığı bir tahminde, durumun tamamen salgının ne kadar sürdüğüne ve önlemlerin ne derece kısıtlayıcı olduğuna bağlı olduğunu aktarmıştı.
İsveç hükümeti vatandaşlarına mümkün olduğunca evden çıkmamalarını söylese de var ve restoranlar faaliyetlerine devam etti. 16 yaş altı çocukların eğitimi için okullar açık bırakılmıştı. Buna rağmen ülke işletmeleri büyük hasar gördü.
Riksbank Ne Yapacak?
Diğer ülkelerin merkez bankalarının yaptığı gibi Riksbank da bu hafta beklenmedik bir şekilde faiz oranını sıfırda tutacağını açıklamış ve buna rağmen bir de uyarıda bulunmuştu. Şirketlere yansıyacak bu negatifliğin vatandaşların işsiz kalmasıyla sonuçlanacağını aktardı.
Banka, bundan sonra ülke ekonomisini destekleyici adımlar atacak. Şirketlere daha fazla kredi imkanı sunma ve artırılan tahvil alım programları bunlardan bazıları olacak. Bankadan gelen açıklama şöyle;
“Bu noktada, ekonomideki gerileme uygulanan kısıtlamalar ve insanların enfeksiyonun yayılması konusundaki endişeleri nedeniyle repo oranını düşürerek talebi artırmaya çalışmak haklı görülmedi Ancak bu, talebin canlandırılması ve toparlanma döneminde enflasyonun gelişmesini desteklemek için etkili bir önlem olarak kabul edilirse, faiz oranının daha sonraki bir tarihte düşürülmesi olasılığını ortadan kaldırmaz.”
Öte yandan en ağır darbeleri alan Almanya, İspanya, İtalya, Fransa ve Birleşik Krallık’ta sağlık için alınan türlü önlemler ekonomiyi adeta alt üst etti. Son olarak, Fransa ekonomisi 2020’nin ilk çeyreğinde rekor şekilde geriledi. Yine İtalya’dan da benzer haberler geldi. Ülke ekonomisi %4,7 daraldı.
