İsveç ekonomisinin, kilitlenmeme politikasına rağmen ikinci çeyrekte komşularından daha keskin bir şekilde %8,6 oranında düşmesi dikkat çekti. Zaten ülkenin salgına karşı benimsediği yaklaşım, en başından beri çok konuşulmuştu.
kolayca yatırım yapın
Bazıları bu durumun İsveç’e yardım edeceğini söylerken bazıları stratejinin ekonomiye faydası olmayacağını öne sürmüştü. Öyle ya da böyle İsveç’in Covid stratejisi artı ve eksi yönleriyle epey incelenmişti.
İşte bu noktada ülkenin karantinasız yaklaşımına rağmen ikinci çeyrekte komşularından daha keskin düşüş bildirmesi Business Insider tarafından irdelendi. İsveç’in resmi istatistik kurumu, gayri safi yurt içi hasılanın 2. çeyrekte önceki çeyreğe göre %8,6, önceki yıla göre yüzde 8,2 düştüğünü söyledi.
Rekor düşüşe rağmen Avrupa’nın çoğundan iyi performans gösteren İsveç, bununla birlikte İskandinav komşularına kıyasla daha fazla düşüş kaydetti.GDP indicator: Sharp contraction in second quarter 2020 https://t.co/64TpOhDHwB
— Statistics Sweden (@StatsSweden) August 5, 2020
Yani karantinasız yaklaşımı, ülkeye bir darbe daha vurmuş oldu. Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi Finlandiya’nın istatistik kurumu ikinci çeyrek GSYİH’sinin yüzde 3.2 düştüğünü belirtirken Danimarka GSYİH’si ise yüzde 7,4 gerileme yaşadı.
Norveç’in GSYİH’si de İsveç GSYİH’sinden daha az düşmüş gibi görünse de ölçümleri diğer ülkelerle uyumlu gelmedi. Norveç’in GSYİH’si Mart’tan Mayıs ayına yüzde 7,1 düştü. İsveç’in tersine Finlandiya, Norveç ve Danimarka, diğer ülkelerle daha uyumlu olarak okulları ve işletmeleri kapatırken insanların hareketini ciddi şekilde kısıtlayan karantinalar uyguladı.
Uzmanlar, benzer demografik özellikleri, kültürleri ve siyasi sistemleri göz önüne alındığında, İsveç stratejisinin sonucunun en iyi bu ülkelerle kıyaslandığını söyledi.Ayrıca yılın başlarında, ABD’deki bazı yorumcular ve protesto grupları, işleri ve ekonomiyi korumak için İsveç örneğinin izlenmesi gerektiğini öne sürdü. Ancak, İsveç’teki yetkililer bunun onların mantığı olmadığı konusunda ısrarcı davrandı. İsveç’in baş epidemiyoloğu ve İsveç planının mimarı olan Anders Tegnell, ekonomik kaygıların kilitlenmeyi önlemede bir faktör olmadığını söylemişti.
Bunun yerine Tegnell, İsveç’in tam bir kilitlenmeden çok daha uzun süre sürdürülebilecek uzun süreli bir yaklaşım yaratmayı umduğunu savundu. Uppsala Üniversitesi’nde bir ekonomist olan Mikael Bask geçen ayki bir açıklamasında, İsveç ekonomisinin açık kalmalarına rağmen daha kısa mağaza açılış saatleri ve azalan ziyaretçi trafiği nedeniyle zarar gördüğünü söylemişti.
Turizmden ve ihracattan elde edilen gelir de düşerken ekonomik hasarın ötesinde, İsveç’teki insan maliyeti de komşularından daha kötü.Ölüm oranı bir zamanlar dünyanın en yüksekleri arasında yer alan İsveç, bu noktada halen komşularından önemli ölçüde yukarıda. Öyle ki ülkenin ölüm oranı, Danimarka’nın beş katı, Norveç’in 11 katı ve Finlandiya’nın yaklaşık 10 katı seviyesinde.
Bu üç ülke, Avrupa’nın geri kalanı gibi, bazı kısıtlamaları hafifletirken, İsveç aynı kurallarını uygulamaya devam etti. Pek çok açıdan İsveç kurallarının etkisi, artık diğer uluslarınkinden daha katı hale geldi.
İsveç’teki yeni COVID-19 enfeksiyonlarının günlük oranı, zirveden önemli ölçüde düşse de kişi başına düşen bu oran diğer birçok Avrupa ülkesinden hala daha yüksek.
Norveç, Finlandiya Danimarka ise zirvelerini İsveç’ten çok daha uzun süredir geride bırakmış olsalar da şu anda vakalarda artış görmeye başlıyor. Tegnell, İngiltere’nin Observer gazetesine Pazar günü yaptığı açıklamada, İsveç’in yolunda kalma kararını savunmasına rağmen hangi stratejinin en iyi olduğundan hala emin olmadığını belirtti.