İsrail Merkez Bankası, Haziran ayı faiz oranını açıkladı. Banka, politika faizini 50 baz puan artırma kararı aldı.
Bu artışla birlikte yüzde 0,75 olan faiz oranı yüzde 1,25’e yükseldi. Faiz artışıyla beklentileri karşılayan banka, Nisan’dan beri 3. kez faiz artırımına gitti.
On yılı aşkın süre sonra şahin tavır sergileyen bankanın başkanı Stanley Fischer, 2011 yılından bu yana en yüksek artırımı yaptı.
“Faiz Artışı Dünya Çapında Bir Trend”
Fischer, para politikasına ilişkin basın açıklamasında, İsrail Bankası Para Komitesi’nde parasal daralma sürecini uygulamaya devam ettiklerini söyledi.
Bu süreçte İsrail’deki ve yurt dışındaki çeşitli değerlendirmelerle ekonomik gelişmeleri dikkate aldıklarını bildirdi.
“Elbette bu politikayı yürütürken yalnız değiliz, bu dünya çapında bir trend” diyen Başkan, pek çok ülkede enflasyonun hedeften saptığı için merkez bankalarının para politikasını sıkılaştırdığını savundu.
Fischer’ın bu açıklaması Amerika Merkez Bankası’nın (FED) 28 yılın en yüksek faiz artışı hamlesini hatırlattı. FED Haziran ayı faiz kararında 75 baz puanlık artışla 1994’ten beri en yüksek faiz artırımını yapmıştı.
Enflasyonu Baskılamak Birincil Öncelik
Uygulanan para politikasında enflasyonu göz önüne aldıklarını açıklayan Fischer hem yerel hem de küresel ekonomilerde önemli gelişmelerin yaşandığı karmaşık bir gerçekle karşı karşıya olduklarını söyledi.
Tedarik zincirlerindeki zorluklara, artan belirsizliğe ve enflasyonist gelişmelere dikkat çekerek, Mayıs ayında yüzde 4.1 ile 11 yılın zirvesine ulaşan enflasyonu baskılamanın birincil öncelik olduğunu ifade etti.
Ülkedeki enflasyon oranı çoğu Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) üye ülkelerle karşılaştırıldığında düşük görünse de küresel gıda ve enerji fiyatlarındaki artışın ülkedeki ekonomik faaliyetleri olumsuz etkilediği kaydedildi.
Fischer ise fiyat istikrarını korumanın düzenli ekonomik aktivitenin ve sürdürülebilir büyümenin temeli olduğunu savundu. Enflasyondaki mevcut artışın, Ukrayna’daki savaş ve küresel tedarik zincirlerinde devam eden kesintiler gibi dış faktörlerden kaynaklandığını ekledi.
