Yeni yıla dair daha önce yaptığı değerlendirmelerde iyimser konuşmayan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, son yaptığı açıklamada Türkiye ekonomisi için olası çıkar yol senaryolarını paylaştı.
Yeni yılda Türkiye ekonomisi için çıkışın kaliteli dış kaynaktan geçtiğini düşünen Bahçıvan, “Temel sorunumuz kendi kaynaklarımızla iç içe kalıyor olmamız. Yani Türkiye’ye ne yazık ki güçlü bir dış kaynak akışı yok. Güçlü ve kaliteli bir yabancı sermaye akışı yok. Bu da bizi sıkıştırdı” dedi.
Kısıtlı bir döviz kaynağı oluşturulmaya çalışıldığını söyleyerek, bu sebeple çıkan her düzenlemede piyasalarda telaş havasının hakim olduğunu paylaştı.
Küresel finans piyasalarıyla eşgüdüm halinde olunması gerektiğinin altını çizen İSO Başkanı’nın önerisi şöyle:
“Bir an evvel kaliteli bir kanın vücuda girmesini sağlamamız lazım. Türkiye’nin dünya finans piyasalarıyla tekrar barışık hale gelmesine ihtiyaç var. Yılın ikinci yarısında bunu başarabilirsek, 2023’te geçen 2 yıldan farklı bir tablo ortaya koyabiliriz.”
“Enflasyon Covid Kadar Tehlikeli”
2020 yılı itibarıyla çıkmaza giren küresel ekonominin yansımalarının pandeminin ardından ortaya çıkan enflasyon tablosunda okunduğuna dikkat çeken Bahçıvan, enflasyonun da Covid kadar tehlikeli olduğunu söyledi.
İSO Başkanı, “Nasıl ki hayatımızdan Covid’in çıkması gerekiyorsa, enflasyonun da çıkması gerekiyor” dedi.
Dünya genelinin enflasyondan muzdarip olduğunu ancak en çok hasar gören ülkeler arasında Türkiye’nin yer aldığını söyleyerek, bu durumun temel nedeni olarak devalüasyonu gösterdi. Türk lirasının değerinin düşürülmesinin yüksek enflasyon için zemin hazırlığını belirtti.
Mevcut ekonomi yönetiminin enflasyon farkındalığının ise yeni yeni oluştuğunu söyleyerek, “Demek ki bu enflasyonla yaşanmayacağı, enflasyonla mücadele edileceği ve tekrar Türkiye’yi dünyayla beraber makul bir enflasyon seviyesine getirme noktasında ortak bir akıl çıkmış vaziyette” dedi.
“Dışarıdan Gelecek Kaliteli Kaynak Yatırım Hamlesini Bambaşka Bir Havaya Dönüştürebilir”
2023 yılı için Türkiye’nin yüksek potansiyel sahibi olduğunu düşünen Bahçıvan, enerji kaynakları ile savunma sanayiinde gösterilen başarıların tarım alanında da görülmesi gerektiğini söyledi.
Bahçıvan, “Dışarıdan gelecek olan kaliteli kaynakla bir yatırım hamlesinin başlıyor olması bambaşka bir havaya dönüştürebilir. Ben açıkçası Cumhuriyet’in 100’üncü yılının bu dönüşüm için bir fırsat dönemi olacağına inanıyorum” dedi.
“Düşük Ücrete Dayalı Rekabet Anlayışı Türkiye’yi Daha Çok Zorlar”
Dünya ile rekabet etmek için yüksek kur talep eden ihracatçıların aksine Bahçıvan, yüksek maaş önerisinde bulundu.
Niteliği korumanın yolunun nitelikli ücretten geçtiğini söyleyerek, “Artık dünya rekabetiyle boğuşacaksak, dünya standartlarında iş yapacaksak, rakiplerimizin eşdeğer ücretine yaklaşmadığımız takdirde çalışanlarımızı burada tutmak çok zor, tutsak da mutlu tutmak çok zor” dedi.
Yüksek rekabet anlayışının düşük ücretle kurulmaya çalışılmasının Türkiye’yi zor duruma düşürebileceğini savundu.