Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’de 1 Ocak’ta yapılacak yeni asgari ücret artışının, önceki yüksek zam gibi enflasyonu artırıcı bir etkiye neden olmaması gerektiğini söyledi ve bunun yerine en yoksul kesimlere yönelik destek önlemlerine odaklanılması gerektiğini vurguladı.
IMF’nin Türkiye şefi Jim Walsh, Washington’da düzenlenen IMF Dünya Bankası yıllık toplantısı sırasında yaptığı açıklamada, faiz indirimi konusundaki tartışmaların “muhtemelen erken” olduğunu belirtti. Aylık enflasyonun halen yüzde 2’nin üzerinde olduğuna dikkat çekti. Aralık ayında asgari ücret artışının ne kadar olacağının açıklanması bekleniyor.
Bu yılın başında yapılan yüzde 49’luk artışın, ilk çeyrekte enflasyonu sert bir şekilde yükselttiğine dikkat çeken Walsh, “Bu yıl bunun tekrar olmamasını umarız, çünkü yüksek enflasyon yaşayan birçok ülkeden öğrendiğimiz üzere, ulusal düzeyde bu tür ücret belirlemeleri, enflasyon beklentileri için büyük bir çıpa görevi görüyor” diye konuştu.
Walsh, Ankara’nın bunun yerine, düşük gelirli hanelere nakit transferleri veya daha hedeflenmiş desteklerle yardım sağlayacak sosyal programlar geliştirmeye odaklanması gerektiğini vurguladı. Piyasa beklentileri, Ocak ayında yapılacak asgari ücret artışının yaklaşık yüzde 25 seviyesinde olacağı yönünde.
IMF yetkilisi, finansal koşulların zaten sıkılaştığını, ancak Merkez Bankası’nın iletişimini daha da güçlendirmesi gerektiğini ve enflasyon hedefini 2025 sonunda yüzde 14’e indirmeyi ciddi şekilde hedefliyorsa, daha fazla faiz artışının gerekebileceğini belirtti.
Ekonomistler, Türkiye Merkez Bankası’nın Aralık veya Ocak ayına kadar faiz oranlarını indirmeyeceğini tahmin ediyor, ancak 2025 sonuna kadar faizlerin yüzde 30’a kadar indirileceği öngörülüyor.
Walsh, enflasyon beklentilerinin kontrol altına alınamaması ve Türkiye’nin büyük enerji ithalatına olan bağımlılığının, potansiyel enerji şoklarının enflasyona daha hızlı yansımasına yol açtığını söyledi.