Yayınlanan yeni bir rapora göre dünya GSYİH’sinin yarısından fazlası doğa kaybından kaynaklanan risklere maruz kalıyor. Rapor, dünya okyanusları için en sıcak yılı gören 12 aylık süre, küresel ortalama sıcaklıklar için ikinci en sıcak yıl ve ABD, Amazon, Avustralya yangınları üzerine geldi.
kolayca yatırım yapın
2020 için en büyük beş riskin tamamını çevre ile ilgili belirleyen WEF’in PwC UK işbirliğiyle hazırlanan rapor, dünya GSYİH’sinin yarısından fazlasına tekabül eden 44 trilyon dolarlık ekonomik değer yaratmanın, orta veya yüksek oranda doğaya ve hizmetlerine bağımlı olduğunu ve bu nedenle doğa kaybına maruz kaldığını gösterdi.
İnşaat (4 trilyon dolar), tarım (2.5 trilyon dolar) ve yiyecek-içecek (1.4 trilyon dolar), doğaya en bağımlı üç büyük endüstri olarak bulundu.
Birlikte, değerlerinin Alman ekonomisinin kabaca iki katı büyüklüğünde olduğu vurgulandı. Bu endüstrilerin, ya ormanlardan ve okyanuslardan kaynak çıkarılmasına doğrudan güvendiği ya da sağlıklı topraklar, temiz su, tozlaşma ve istikrarlı bir iklim gibi ekosistem hizmetlerinin sağlanması güvendiği aktarıldı.
Bu da doğanın bu tür hizmetleri sunma kapasitesini kaybetmesinin, söz konusu endüstrilerin önemli ölçüde bozulabileceği anlamına geliyordu.
Doğaya son derece bağımlı olarak görülen endüstriler, küresel GSYİH’nin yüzde 15’ini (13 trilyon dolar) oluştururken orta derecede bağımlı endüstrilerin yüzde 37’sini (31 trilyon dolar) oluşturduğu kaydedildi.
WEF genel müdürü Dominic Waughray raporda, insanlar ve doğa arasındaki ilişkiyi sıfırlamaları gerektiğini savunarak şu ifadeleri kullandı:
“Ekonomik faaliyetten kaynaklanan doğa zararları artık dışsallık olarak kabul edilemez. Bu rapor, doğa kaybına maruz kalmanın tüm iş sektörleri için ne kadar önemli olduğunu ve gelecekteki kolektif ekonomik güvenliğimiz için acil ve doğrusal olmayan bir risk olduğunu gösteriyor.” Uyumlu ve Sürdürülebilir Bir Dünya için Paydaşlar temalı Davos 2020’nin yoğunlaşan iklim krizine odaklanması bekleniyor.
