
Amerika’nın İran’a uyguladığı yaptırımları deldiği gerekçesiyle Halkbank’a açılan davada yargılanarak 28 ay ABD’de tutuklu kalan, bankanın eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın 1 Mayıs günü Türkiye’de pasaportuna el konulduğunu duyurmasının ardından dikkatler tekrar Halkbank’ın üzerine yoğunlaştı.
Hakan Atilla’nın iki yıl önce mart ayında Borsa İstanbul (BİST) Genel Müdürlüğü görevinden ettiği istifanın kabul edilmesiyle düşüşe geçen borsanın son haberlerden olumsuz etkilendiğine yönelik endişeler de gündeme geldi.
Pasaportuna el konulduğu güne ilişkin ilk kez açıklama yapan Atilla, istifa sürecinde yaşananları da anlattı.
Halk TV yazarı Serpil Yılmaz’a konuşan Atilla, pasaportuna gerekçe gösterilmeden el konulmasıyla ilgili olarak, “Pasaportuma Borsa İstanbul Genel Müdürlüğü’nden istifa ettiğim 5 Mart 2021 tarihinde el konulduğunu öğrendim” dedi.
O dönemde kendisine ibrazda bulunulmadığını, pasaportunun devre dışı bırakıldığını e-Devlet üzerinden yaptığı sorgulamada öğrendiğini açıkladı.
İstifasının yankılarının sürdüğü günlerde pasaportuna el konulmasına kimin karar verdiğini bilmediğini ve borsa ile ilgisinin olmadığını söyledi.
“Amerika Beni Kurban Seçti”
Atilla, Halkbank davasında pasaportun önemli bir aparat olduğuna dikkat çekerek, 2017 yılında hakkında açılan davadan habersiz olarak gittiği Amerika seyahatinde tutuklandığını açıkladı.
“Amerika beni kurban seçti” diyerek, İran ambargosunu delen en birinci isim olan Reza Zarraf’ın Türkiye’de “rüşvet dağıttığını” iddia ettiği itiraf listesinde kendisinin yer almamasına atıf yaptı.
Dönemin siyasilerinin isminin geçtiği rüşvet listesine yeni kişilerin eklendiğini açıklayarak, “Benim davamdan sonra birçok isim dosyaya girdi. Onlar da ortaya çıkacak. Bakan, genel müdür, dış işleri…” dedi.
Atilla’nın BİST Genel Müdürü Oluşu Taşları Yerinden Oynatmıştı
Amerika’daki davasında iyi hal indirimi alan Atilla, 2019 yılında Türkiye’ye döndüğünde havalimanında dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak tarafından karşılanmıştı.
Albayrak’ın bu hamlesiyle, iktidarın Atilla’nın arkasında olduğu mesajı bir tür gövde gösterisiyle dünya kamuoyuna servis edilmişti.
Atilla’nın BİST’e genel müdür yapılmasıyla da Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) itiraz gelmiş, banka borsadaki yüzde 10 hissesini elden çıkarmıştı.
EBRD hissesi önce Türkiye Varlık Fonu’na, sonrasında Katar Fonu’na satılmıştı.