Dünyayı tehdit eden iklim değişikliğinin önüne geçilmesi için birçok çalışma gerçekleştiriliyor. Yaşanabilir bir çevre ortamı sağlamak adına ve gelecek nesillere temiz bir çevre bırakılması için karbon salınımı azaltmanın yöntemleri var. Bunlardan biri karbon salınımın miktarının ölçüldüğü “Karbon Ayak İzi”. Peki, çok fazlasıyla gündemde yer alan bu karbon ayak izi nedir?
Kontek Enerji’den edinilen bilgilere göre karbon ayak izi küresel ısınmanın başlıca sorumlusu olarak gösterilmektedir. Karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından bireylerin ve şirketlerin kullandığı ürünlerin üretimi açısından enerji kullanımıyla dünyaya bıraktığı zarar olarak nitelendirilir.
2000’li yılların ortalarında insanların doğa üzerinde bıraktığı hasarı karbon salınımı cinsinden ölçebilmek için geliştirilmiş bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır.
İnsanlar, üretim ve tüketim alışkanlıklarıyla, enerji kaynaklarını kullanma biçimleriyle, beslenme alışkanlıklarıyla doğaya belli miktarlarda karbondioksit (CO2) yaymaktadır. Bu durumun ise birçok etkisi vardır. Doğanın dengesini bozmaktadır.
Karbon ayak izi, Kyoto Protokolü tarafından belirlenmiş üretim, hizmet, işleme gibi faaliyetler sonucu oluşan sera gazları etkilerinin CO2 cinsinden eşdeğerlerinin hesaplanması olarak adlandırılmıştır. Karbon ayak izinin hesaplanmasıyla birey ve şirket olarak dünyaya ne kadar zarar verildiği görülmektedir.
Karbon Ayak İzi Nasıl Azalır?
Karbon ayak izinin nasıl azaltılacağı şu şekilde belirtildi: Geri dönüşüm ürünlerini kullanarak, su israfında kaçınarak, kağıt, gam, metal ve plastikleri geri dönüşüm kutularına atarak, fosil yakıtlarından uzak durarak, yenilebilir enerji kaynaklarını kullanarak, atık yağları dönüştürerek ve elektrikli araç kullanarak.
Karbon salınımın tehlikesinin farkında olan ülkeler konuya yönelik adımlar atıyor. En son Avustralya hükümeti iklimi olumsuz yönde etkileyen sera gazı emisyonlarını azaltmak için 2005’ten 2030’a kadar yüzde 43’ün altına düşürmeyi hedefleyen yasa tasarısını sundu. Bu tasarı oy birliği ile kabul edildi.
Dünya Ekonomik Forumu (WEF) ise geçtiğimiz aylarda sıfır karbona ulaşabilmek için 5 eylem çağrısında bulundu. Sanayi sektörlerinin küresel enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturduğunu açıkladı.
