Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings analistlerinden 2024 yılında emtialara ilişkin önemli uyarılar geldi. Jeopolitik ve politik risklerin yıl içinde emtialar için en önemli riskler olarak yeniden öne çıktığına dikkat çekildi.
Emtia piyasalarına yönelik jeopolitik ve politik riskleri yeniden ortaya çıkaran unsurların başında ise Orta Doğu’daki İsrail ve Filistin geriliminin yanı sıra Ukrayna topraklarında süren savaşın, birçok ülkede yaklaşan seçimlerin ve bazı ülkelerde doğal kaynaklara ilişkin artan mevzuat belirsizliğinin geldiği ifade edildi.
Petrol, Altın, Bakır ve Alüminyum için Beklentiler
Petrol ve gaz, bakır ve altın dahil olmak üzere çoğu emtia için jeopolitik fiyat priminin devam etmesinin beklendiği belirtildi.
Bunun yanı sıra ekonomik büyümedeki gerileme ve önemli miktarda yedek petrol kapasitesinin fiyat artışını sınırlayacağının altı çizildi.
Kuruluşun araştırma raporunun devamında, petrol, bakır ve alüminyum gibi emtialarda küresel talep artışının, küresel ekonomik büyümeye bağlı olarak 2024 yılında zayıflamasının muhtemel olduğuna değinildi.
OPEC+’ın günlük 5 milyon varilin üzerindeki büyük yedek petrol kapasitesinin, kesintileri hafifletmek için önemli bir tampon sağlamakta olduğundan, buna ek olarak, Avrupa gaz piyasasına rahat bir şekilde arz sağlanmaya devam edildiğinden de bahsedildi.
ABD’nin sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracat tesislerine yönelik onaylardaki geçici duraklamanın 2024 yılında küresel LNG arzını etkilemesinin beklenmediği de kaydedildi.
Son olarak, Panama Yüksek Mahkemesi’nin madenin First Quantum Minerals Ltd. ile yaptığı yeni imtiyaz anlaşmasına ilişkin bir yasanın anayasaya aykırı olduğuna hükmetmesinin ardından Cobre Panama madenindeki faaliyetlerin askıya alınmasının küresel bakır arzını etkileyeceğine dikkat çekildi.
Fitch Ratings, bugün paylaştığı “Gelişmekte Olan Piyasalara Net Sermaye Akışları Güçlü Bir Şekilde Toparlanacak” başlıklı analizinde ise Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan en büyük 9 ekonomi için bu yılın sermaye yılı olacağına değinmişti.
2024 yılında bu ülkelere sermaye akışının son 10 yılın zirvesinde olacağı ve toplam 200 milyar doları bulabileceği tahmininde bulunulmuştu.