İskandinav ülkeleri Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılması bir süredir başlıca tartışılan konular arasında yer alıyor. İki ülkeden resmi adım atıldı. Finlandiya ve İsveç, NATO’ya katılma taleplerinin yer aldığı mektuplarını iletti.
Mektupların Brüksel karargahına teslimi, aylar sürebilecek bir katılım sürecinin başlangıcına işaret ediyor. Başvurular onaylanırsa NATO’nun üye ülke sayısı 32’ye çıkmış olacak. NATO’nun Avrupa’daki genişlemesi, Soğuk Savaş dönemi sonrası güvenlik politikasının yeniden oluşturulması olarak yorumlanıyor.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve birkaç NATO ülkesi, Finlandiya ve İsveç’in üyeliklerinin tamamen onaylanmasından önceki dönemde koruma sağlayabileceklerinin ve NATO’nun “Madde 5” olarak bilinen toplu savunma anlaşmasının uygulanabileceğinin sinyallerini verdiler.
Stoltenberg geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasında, iki ülkenin üyeliğinin Avrupa’da güvenlik için bir dönüm noktası olacağını belirterek, “Onların NATO’ya üyelikleri ortak güvenliğimizi artıracak, NATO’nun kapısının açık olduğunu ve saldırganlığın bedelini ödemediğini gösterecek” ifadelerini kullanmıştı.
Biden, İsveç ve Finlandiya Liderlerini Ağırlayacak
İsveç ve Finlandiya’nın başvurularının kabul olması için, 30 üye ülkenin parlamentolarından onay çıkması gerekiyor. İki ülkenin liderleri yarın ABD Başkanı Joe Biden tarafından ağırlanacak.
Beyaz Saray Sözcüsü Karine Jean-Pierre, “Başkan Biden, İsveç Başbakanı Andersson ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö’yü Perşembe Beyaz Saray’da kabul edecek.” açıklamasına bulundu.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin daha önceki açıklamasında, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya üye olmasının bazı sonuçları olacağına söylemiş ve uyarılarda bulunmuştu. Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan da konuyla ilgili bir açıklama gelmiş ve başvuruların Baltık Denizi bölgesindeki istikrar ve güvenliği olumsuz etkileyeceği kaydedilmişti.
İki ülkenin NATO üyeliğine dair bir açıklama da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliğine olumlu bakmadıklarını söylemiş ve bu açıklamalar dünya genelinde ses getirmişti.