ABD Merkez Bankası (Fed) gösterge faizi 25 baz puan düşürerek yüzde 3,5 – 3,75 aralığına çekti ve bundan sonraki adımlarda “bekle-gör” yaklaşımına geçileceğinin sinyalini verdi.
Fed Başkanı Jerome Powell, mevcut faiz seviyesinin “geniş anlamda nötr banda” yaklaştığını belirterek ekonominin seyrini izlemek için alan oluştuğunu vurguladı.
Powell, yapılan indirimlerin istihdam piyasasını istikrara kavuşturmayı ve tarifelerin enflasyon üzerindeki etkisi geçtikçe fiyat baskılarının yeniden düşüşe dönmesini sağlamayı amaçladığını söyledi. Fed, tarifelerin enflasyona etkisinin zirvesinin 2026’nın ilk çeyreğinde görüleceğini öngörüyor.
Karar, iki Fed başkanının karşı oy kullanmasıyla Powell dönemindeki bölünmüş toplantı geleneğini sürdürdü. Nokta grafiğinde dört üye bu yıl için faizde değişiklik yapılmaması gerektiğini savundu.
Bu kararın teknik bir parçası olan iskonto oranı için sadece 12 bölge bankasından dört tanesi indirim talep etti. Bu tablo, kurum içinde daha fazla hafifletmeye yönelik isteksizliği ortaya koyuyor.
Beyaz Saray ise karardan memnun değil. Başkan Donald Trump, indirimin çok küçük olduğunu belirtirken, Fed Başkanı adayları arasında öne çıkan Kevin Hassett de 50 baz puanlık daha agresif bir adımın mümkün olduğunu savundu.
Piyasalar ise Fed’in teknik likidite adımına odaklandı. Bankanın Hazine bonosu alımlarını yeniden genişletme kararı, hem tahvil hem de hisse senedi piyasalarında likidite beklentisini güçlendirerek risk iştahını artırdı.
Fed içindeki ayrışma, enflasyonun hâlâ yüzde 3’e yakın seyretmesi ve Trump yönetiminin daha büyük indirim çağrıları düşünüldüğünde, yeni dönemde para politikasının çok daha zorlu bir denge gerektireceğine işaret ediyor.