Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı 12. Enformasyon Bakanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Dezenformasyon ve İslamafobi ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, konuşmasına konferansa katkı sunan, içeriğini zenginleştiren kişilere teşekkür ederek başladı. Türkiye’nin bu konuda en müzdarip ülkelerden biri olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Fransız çimento şirketi Lafarge, terör örgütlerine yardım ettiğini itiraf etmişti. ABD Adalet Bakanlığı, konuyla ilgili olarak 777 milyon dolarlık para cezasına karar vermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Lafarge konusuna değindi.
“Macron’a Hesabını Soruyorlar”
Cumhurbaşkanı, Fransız çimento devi Lafarge’nin Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerine nasıl destek verdiğini, yardımcı olduğunu, tüneller açmak suretiyle oralarda nasıl mikserlerle betonlar döktürdüğünü anlattığında Fransızların onu anlamadığını belirtti. Konunun gündemdeki en önemli konulardan biri olduğunu dile getirdi ve “Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bu yalan tutmadı. Teröre destek veren en önemli kurumlardan bir tanesi olarak artık her şeyiyle ortaya çıktı.” dedi.
Bilgi Kirliliği ve Dezenformasyon
Habere ulaşmak kolaylaşırken insanlığın hakikatle bağının zayıfladığını belirtti ve medyanın, özellikle sosyal medyanın günlük hayatta daha fazla yer edinmeye başlamasının avantajın yanında hayati riskler de getirdiğini aktardı. Bilgi kirliliği ve dezenformasyonun bu tehditlerden en fazla öne çıkanlardan olduğunu kaydetti.
Erdoğan, “İnancımız sadece habere değil, haberin kaynağına, kimden geldiğine, hangi amaçla getirildiğine dikkat etmemiz gerektiğini emrediyor.” dedi. Herhangi bir konuda karar almadan, harekete geçmeden önce haberi taşıyanı, yazanı, konuşanı iyi araştırmaları gerektiğini söyledi.
Yalan, sahte çarpıtılmış haberlerden dolayı dünyada milyonlarca insanın mağduriyet yaşadığını dile getirdi. Sınırın, ahlakın, etik değerin, otokontrol olmadığı bu mecraların insanları düşmanlaştırdığını, kutuplaşmayı artırdığını ve nefret ateşini körükleyen operasyon aygıtına dönüştüğünü vurguladı.
“Hedef Durumundayız”
Dezenformasyonun hibrit savaş kapsamında sık başvurulan araçlardan biri hale geldiğini, Türkiye olarak siyasetten diplomasi, kamu düzeni ve toplumsal olaylara kadar sıkça karşılaştıklarını belirtti. Dünyada yalan üretmiş, maksatlı haberlere en çok maruz kalan ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini vurguladı.
Erdoğan, “Marjinal yapılardan uluslararası medya kuruluşlarına kadar karşıt odakların hedefi durumundayız.” dedi.
Yalan haber ve terör örgütlerine verilen desteğin madalyonun bir yüzünü oluştururken diğer yüzünde İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının olduğunu dile getirdi. Müslümanlara yönelik ırkçı saldırılar ve nefret söylemlerinin pek çok yerde artış gösterdiğini bildirdi.
Medya organlarının mesuliyet duygusuyla hareket etmesi ve toplumun bir kısmını karalamaya yönelik iftiradan uzak durması gerektiğini vurguladı.
İstanbul’da Türkiye’nin ev sahipliğini yaptığı İslam Zirvesi’nde yazılı ve görsel İslam’ın doğru anlatılması, bilginin doğru yayılmasının önemini vurguladıklarını hatırlattı. Bu toplantıda üye ülkelerde medya altyapısının geliştirilmesi ve medya kuruluşları arasında iş birliği çağrısında bulunduklarını söyledi. 2025 10 Yıllık Eylem Planı çerçevesinde medya, sosyal medya ve kamu diplomasisi alanlarında hedefler belirlediklerini anımsattı.
Cumhurbaşkanı, “Üzülerek belirtmek isterim ki henüz bu hedeflere ulaşamadığımızı görüyoruz. İstanbul’da faaliyet gösterecek medya forumunun faal hale getirilmesi yerinde olacaktır.” ifadelerini kullandı.
“Önemli Bir Adım Attık”
Türkiye olarak İslam düşmanlığıyla mücadeleye büyük önem verdiklerini kaydetti. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki hitabında, çağrı temelinde önemli bir attıklarını belirten Erdoğan, hep birlikte duyarlığı çok daha seviyeye taşımaları gerektiğine değindi.
Filistin davasını da güçlü şekilde savunmalarının şart olduğunun altını çizdi.