Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Millî İrade Platformu iftar programında yaptığı konuşmada, “Vefanız, dostluğunuz, fedakarlığınız, azminiz için her birinize ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Büyüklerimiz bize hep hayrı öğütlerken, yapılan hizmetleri takdir etme, hataların üzerini örtme tavsiyesinde bulundu. Ömrümüzü adadığımız dava şahıs değil hak ve hakikat davasıdır.” ifadesini kullandı.
kolayca yatırım yapın
Türkiye’de son 20 yılda Cumhuriyetin kuruluşundan sonraki en büyük demokrasi ve kalkınma hamlelerinin yaşandığını belirtti. Eski Türkiye güzellemesi yapanların o dönemleri bilmeyenler olduğunu söyleyen Erdoğan, ekonomiyi her yıl yüzde 5 büyüttüklerine dikkat çekti.
Sağlık alanında yaptıkları hizmetten bahsederek, ülkemizin artık kendi silahını, topunu, tankını, helikopterini, gemilerini, insansız hava araçlarını ürettiğini söyledi.
Yargımız Gezi Olayları Kararıyla Vicdanları Rahatlattı
Ardından sözü Gezi Parkı davası nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet cezası alan Osman Kavala’ya getirdi. “En son malum bir zatla ilgili verilen karar bazı çevreleri çok rahatsız etti. Peki kimdi bu adam? Bu adam Türkiye’nin Soros’uydu. Bu adam Gezi olaylarının perde arkasının koordinatörüydü.” diyen Erdoğan, yargının kararını verdiğini belirtti.
Bu ülkede hukuk ve yargı olduğunu, yargının da kendi inandıklarını, bildiklerini hakkın egemen olduğunu göstermek için bu kararı verdiğini söyledi.
Konu hakkında yurt dışından arayanlar olduğunu belirten Erdoğan, “Biz de dedik ki, kusura bakmayın Türkiye hukuk devleti. Siz terör örgütünün caddelerinizde boy göstermesine evet diyorsunuz. PKK paçavralarıyla boy gösteriyor.” dedi.
Tek parti faşizmin ve darbecilerin milli iradeye gizli açık tüm prangaları söküp attıklarını, enerjide yerli ve yenilebilir üretim kapasitesine erişildiğini açıkladı. Türkiye’yi her bir ferdin vatandaşı olmaktan iftihar edeceği, pasaportunu tüm dünyada gururla taşıyacağı ülke konumuna getirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunu yaparken birçok zorluk ve sınama ile karşılaştıklarının altını çizdi.
Milletin iradesini, sırtlarını, akbabalara, ruhunu emperyalistlere satmış alçaklara çiğnetmediklerini, sandıkta verdiği kutlu emanete hiçbir zaman halel getirmediklerini sözlerine ekledi.
“15 Temmuz ihanetinin hesabını hukuk önünde soran yargımız, Yassıada utancından sonra adını tarihe altın harflerle yazdırmıştır.” dedikten sonra Gezi olaylarıyla ilgili kararda yargının sadece vicdanları rahatlatmakla kalmadığını, aynı zamanda hukuk ve adalet dersi verdiğini dile getirdi.