Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde düzenlenen Ak Parti Grup Toplantısı’nda gündeme yönelik açıklamalarda bulundu. Orta Doğu’da meydana gelen ve tüm dünyanın takip ettiği İsrail – Hamas arasındaki savaşa yönelik düşüncelerini paylaştı.
Sivil insanları katletmenin devlet değil örgüt refleksi olabileceğini belirten Erdoğan, İsrail’in devlet gibi değil örgüt gibi davranması durumunda örgüt muamelesi görmeye başlayacağını unutmaması gerektiğini aktardı.
Gazze’deki sivillerin katledilmesini asla kabul etmediklerini vurguladı ve şehrin suyunun, elektriğinin kesilmesinin, ibadethanelerinin yıkılmasının, sivillerin yaşadığı binaları yerle yeksan etmenin çatışma değil katliam olduğunu söyledi.
Erdoğan’dan Çağrı
Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Avrupa ve diğer bölgedeki devletleri taraflar arasında adil tutumlar almaya çağıran Erdoğan, konuyla ilgili olarak birçok görüşme gerçekleştirdiğini dile getirdi.
Bölgeye huzurun ancak Birleşmiş Milletler’in kararlarına dayanan 1967 sınırlarında başkenti doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti kurulmasıyla ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla gelebileceğini savundu.
“Medeniyetin Hancısıyız”
Cumhurbaşkanı, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyindeki inlerinden Türkiye’ye saldırma hazırlığı yapan, bölgedeki unsurlara taciz eden teröristlere nefes aldırmadıklarını açıkladı. Bir süredir yürütülen yoğun hava operasyonlarını artırarak onları her yerde imha edeceklerini göstererek devam edeceklerini bildirdi.
Körfez Savaşı döneminden kalma hesaplarını Suriye’deki terör örgütüne arka çıkarak sürdürmeye çalışanların artık ortak milli çıkarların gerektirdiği aklı selim politikalara döneceklerini umut ettiklerini ifade etti.
Erdoğan, “Biz bu coğrafyanın ve medeniyetin hancısıyız, yolcusu değil.” dedi ve Türkiye’ye gizli, açık, siyasi oyunlarla ve sinsi ekonomik tuzaklarla istikamet çizilemeyeceğini herkesin kabul etmesinin şart olduğunu paylaştı.
“Üzerimize Düşeni Yapmaya Hazırız”
Mandacılık hayalleri görenleri, eşit ortaklık temelinde yeni bir siyasi diplomatik, ekonomik ilişki modelini özümsemeye ve gereğini yerine getirmeye davet etti.
Türkiye’nin siyasi ve sosyal çıkar çatışmaları bakımından dünyanın en kırılgan bölgesinde yer aldığının altını çizdi. Bölgenin içine girdiği bu anafordan süratle çıkarmak için Türkiye olarak arabuluculuk ve adaletli hakemlik dahil üzerlerine düşenleri yapmaya hazır olduklarını vurguladı.