Avrupa Merkez Bankası (ECB), 2022’ye ilişkin finansal tablolarını açıkladı. Yayımlanan rapora göre ECB, geçen yıl kendi yaptığı faiz artırımları dolayısıyla 2022 yılını zararla kapattı. 1,6 milyar euro olan zararın tamamı önceden ayrılmış karşılıklar ile karşılandı.
kolayca yatırım yapın
Böylelikle Avrupa Merkez Bankası, geçen yıl hiç kâr bildirmezken önceden ayırdığı tamponlarla zarardan kaçınmış oldu. Euro Bölgesi’nin ulusal merkez bankalarına kâr dağıtımı yapmayacak olan ECB, 2021’de 0,2 milyar euro kârı olduğu bilgisini de paylaştı.
ECB’nin açıklamaları üzerine görüş bildiren ING Baş Ekonomisti Carsten Brzeski, “ECB kendi faiz artırımları nedeniyle finansal olarak zarar görüyor” başlığıyla not yayımladı.
Avrupa Merkez Bankası’nın eski risk karşılıklarını kullanarak 2022 mali hesaplarında zarardan kaçındığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“ECB’nin fiili kayıpları, kendi fonlarında tutulan menkul kıymetlerdeki gerçekleşmemiş fiyat kayıplarından ve artan tahvil getirileri nedeniyle ABD doları portföylerinden kaynaklandı. Başka bir deyişle, enflasyonla mücadelede daha geniş bir paradigma değişikliğinin ardından tahvil getirilerindeki keskin artış, ECB’yi kendi tahvil varlıkları için değer düşüklüğüne itti.”
Brzeski, bazı ulusal merkez bankalarının ECB kadar şanslı olmayacağını ve büyük ihtimalle zarar edeceklerini belirtti.
Son haftalarda, bazı merkez banka başkanlarının şimdiden potansiyel kayıplara işaret etmelerine de atıfta bulundu. ING Ekonomisti, bunun ilk başta endişe edecek bir şey olmadığını ve teknik bir konu olduğunu belirterek şöyle açıkladı:
“Merkez bankaları, para basabildikleri veya hissedarlar tarafından yeniden sermayelendirilebildikleri için, yani Avrupa bağlamında çoğu ülkenin hükümetinde, neredeyse hiç iflas edemezler. Ancak ikinci bakışta, faiz artırımları ve niceliksel sıkılaştırma zamanlarında, zarar eden merkez bankaları kredibilite sorunlarıyla karşı karşıya kalır ve yeni spekülasyonları da tetikleyebilir.”
Bu spekülasyonların, Euro Bölgesi içinde yeni gerilimlerin yeniden ortaya çıkması durumunda ECB’nin “ihtiyaç duyduğu şey her neyse” yaklaşımına geri dönüp dönmeyeceği olduğunu belirtti.