Küresel sıkılaşma dalgaları, artan enflasyon, azalan harcamalar ve savaşın yarattığı olumsuzluklar, pandemiden toparlanmayı sekteye uğrattı. Covid-19’un 2020 ve 2021’e damgasını vurmasının ardından 2022, pandeminin de eklendiği bu zorluklarla birlikte ilerliyor.
Ardışık iki çeyreklik daralma anlamına gelen resesyon ise son dönemin en çok konuşulan konularından. Uluslararası Para Fonu (IMF) gibi birçok kurum dünyayı resesyon için uyarırken uzmanlar da kasvetli tahminlerde bulunuyor.
Onlardan bir tanesi de Moody’s Analytics Baş Ekonomisti Mark Zandi oldu. Zandi, CNBC ile yaptığı röportajda yılın ilk yarısında bir durgunluk yaşanmadığını söyleyen Zandi, ufukta bir durgunluk konusunda uyardı.
İstihdam seviyelerini resesyonun en önemli göstergeleri olarak nitelendirdi. Bununla birlikte yüzde 3,5 gibi düşük bir işsizlik oranıyla, arka arkaya iki çeyrek negatif büyümenin tek başına bir resesyon için yeterli olduğu görüşünü desteklemedi.
Önümüzdeki günlerde işten çıkarmaların artmasını beklediğini belirterek FED’in faiz artırmayı sürdürecek olmasına atıfla, “Bu tür düşük işsizlikle enflasyon bir sorun olmaya devam edecek” dedi.
Aynı zamanda, yükselen fiyatlar geri çekilmezse inatçı enflasyondan kurtulmanın tek yolunun ekonomiyi resesyona sokmak olacağını ekledi. Zandi, resesyon olursa bunun muhtemelen 2023’ün ikinci yarısına kadar gerçekleşmeyeceğini öngördü.
Bir resesyona hazırlanmak hakkında ise Amerikan vatandaşlarına, genellikle olduğu gibi harcama, tasarruf ve yatırım yapmaları ancak temkinli kalmalarını önerdi.