Dünya devletlerinden 188 üyesi bulunan Washington merkezli Dünya Bankası, Çarşamba günü yayımladığı “Küresel Resesyon Sonrası 10 Yıl” adlı çalışmasında içinde bulunduğumuz küresel ekonomik gerilemeye ilişkin dikkat çeken görüşler paylaştı. Eğer sert bir küresel ekonomik gerileme yaşanırsa, yükselen ve gelişen ülke ekonomilerinin bu duruma 10 yıl önce görülen finansal kriz zamanına kıyasla daha az hazırlıklı olduklarını iddia etti.
Bu konuda uyarıda bulunan Dünya Bankası, ciddi bir küresel ekonomik gerileme yaşanması durumunda söz konusu ülkelerin “az hazırlıklı” olduklarını göz önüne almalarını ve buna göre hareket etmelerini istedi. Ardından gerilemeye karşı daha az güçlü olan bu ülkelerin derhal savunmalarını güçlendirmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Banka, gücünü kaybetmiş söz konusu bu ülkelerin zaman zaman artan borçlar, emtia ihracatında zayıflayan talep ve yavaşlamakta olan iç büyüme gibi nedenlerden dolayı dış şoklara karşı genellikle daha kırılgan olduğunu söyledi.
Küresel ekonomide görülecek yeni bir gerilemenin etkilerini görmeden direncin tekrar oluşturulması için zamanın geldiğini açıklayan Dünya Bankası, fırsat imkanının gittikçe daralıyor olabileceğine işaret etti. Bankanın yetkilileri ise duruma ilişkin bazı gelişmelere özellikle dikkat çekti.
Çok da güçlü olmayan finansmanın ihtiyaç halinde maliye politikasını daha da zorlaştırmasıyla birlikte, ticaret gerilimlerinin gelişen piyasalar açısından hayati önemdeki büyüme trendinin zayıflamakta olduğunun altı çizildi.
Bankanın yayımladığı notta her ayrıntı olumsuzluğa işaret etmedi. Politika çerçevesinin 1997 yılından bu yana daha çok ülkenin hedeflediği enflasyon seviyesini tutturması ve daha iyi maliye politika tutumu sergilemesiyle birlikte daha dirençli bir hal aldığı belirtildi. Bunun yanında çoğu ülkenin merkez bankasının faiz indirimi yapmak için hala uygun alan bulundurduğu ifade edildi.
Geçtiğimiz ay Uluslararası Para Fonu (IMF) 2019 yılı için küresel büyüme tahminini %3’te belirleyerek son 10 yılın en düşük seviyesine indirmişti. Küresel büyüme projeksiyonu Haziran’da Dünya Bankası tarafından %2,6 seviyesine düşürülmüştü.
Bankanın raporu, 2019’daki ekonomik büyüme ticaret ve sanayi sektöründeki daha kapsamlı bir durgunlukla birlikte daha evvel yürütülen tahminlerden daha zayıf çıkmak için hazırlanıyor. Bu düşünce, Dünya Bankası Başkanı David Malpass’ın büyümenin Haziran’daki seviyelerden daha da altında kalacağını öngörüsüyle birlikte desteklenmiş oldu.
IMF’de adil büyüme, finans ve kuruluşlardan sorumlu Başkan Yardımcısı Ceyda Pazarbaşıoğlu, yayımlanan çalışmanın önsöz kısmında bazı değerlendirmelerine yer verdi.
Yüksek miktardaki borçlar ve maliye politikasının zayıflaması da dahil olmak üzere dış şoklara ilişkin kırılganlıkların gittikçe arttığına işaret eden Pazarbaşıoğlu, bu durumun daha sonra görülebilecek küresel gerilemeye ilişkin verilecek tepkilerin etkilerini azalttığını söyledi.
Böylelikle çalışmanın ana fikriyle paralel görüş bildiren Pazarbaşıoğlu, emtia ihracatına dayalı ekonomileri uyardı. 10 yıl önceki küresel krize göre şu an emtia talebinin daha düşük olduğunu aktardı.
Diğer taraftan Dünya Bankası’na göre çok sayıda yükselen ve gelişmekte olan ülke ekonomileri mali savunmalarını yeniden oluşturma, uluslararası rezervlerini güçlendirme ve sistematik risklerle daha güçlü bir mücadele sarf edebilecek finans sektörü politikaları oluşturmaya gereksinim duyuyor olabilir.
