Haftanın son işlem gününde de yükselişini devam ettiren döviz kurlarından yeni rekorlar geldi. Dolar 7,57’ye, Euro 8,99’a dayandı. Amerikan Merkez Bankası’nın Çarşamba günü yaptığı açıklamalar piyasalarda risk iştahını azaltırken, dolar ve altın gibi geleneksel güvenli araçlardaki yükseliş hızlandı.
Perşembe günü 7,54’ten kapanan dolar, bu sabah hafif yukarıda başladı. Açılışın ardından yükselişini hızlandıran kur tüm zamanların en yüksek seviyesini kaydetti. Saat 12:32’de ise %0,27 artıda 7,5675’ten işlem görüyor. Sene başından bu yana pozitif trendde kalan dolar, Mayıs ayında başlattığı yükselişini yılın ikinci yarısında da devam ettiriyor.
Tüm dünyanın yaşadığı coronavirüs salgını yatırımcıların dolar pozisyonlarını artırmalarını destekledi. Kur Ağustos ayında atak yaptıktan sonra Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, aşırı oynaklığa izin verilmeyeceğini ve fiyat istikrarı doğrultusunda tüm enstrümanları kullanmaya hazır olduklarını bildirmişti.
Önümüzdeki hafta Para Politikası Kurulu’nun Eylül toplantısı yapılacak. Ekonomistlerin genel olarak beklentisi faizlerde değişiklik yapılmayacağı yönünde. Güncel politika faiz oranı %8,25 seviyesinde bulunuyor. Türk lirası, ABD doları karşısında diğer gelişen ülke para birimleri ile kıyaslandığında negatif ayrışıyor.
Haberimizi hazırladığımız şu sıralarda dolar karşısında en fazla değer kaybına uğrayan gelişen ülke para birimi sıralamasını koruyor. Onun hemen ardında Meksika pezosu yer almakta. Dolar/TL’de teknik olarak destek seviyeleri 7,52 – 7,54, direnç seviyeleri 7,57 – 7,59 olarak takip ediliyor.
Bir rekor da Euro’dan gelirken, kur 8,9815 lira ile şu ana kadar geldiği en yüksek seviyeyi gördü.Geçen hafta rekor tazeleyen Euro, kısa süre sakin kaldıktan sonra yeniden atağa geçti. Şu dakikalarda %0,25 artıda 8,9765 liradan işlem görüyor. Perşembe günü 8,95’ten kapanış yapan Euro, TL karşısında son bir ayda %5’e yakın yükseldi. Eylül ayında 8,78 civarından başlamıştı.
Piyasalar gelecek hafta yapılacak PPK toplantısına odaklanırken, bankanın liradaki değer kaybı karşısında nasıl bir hamle alacağı merak ediliyor. Birçok kişi kur ve enflasyon genel görünümü itibarıyla faiz artırımının kesinlikle yapılması gerektiğini düşünüyor.
Öte yandan Merkez Bankası bu yola başvurmak yerine piyasadaki likidite adımlarını kısma yolunu tercih ediyor. Uzmanlar döviz kurlarındaki artışın en önemli sebeplerinden biri olarak hızla çıkış olan yabancı sermayeye dikkat çekiyor.
Sene başından bu yana hisse senedi, tahvil ve bono piyasasından 13,5 milyar dolarlık çıkış yapıldığı biliniyor. Türkiye’nin CDS priminin yüksek olması, geçen Cuma günü kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in kredi notunu düşürmesi gibi faktörler de yerel para biriminin kırılganlığını artırmaya devam ediyor.