Aslında bu durumun hiçte kolay olmadığını en başta demek istiyoruz. 1992 yılında ilk üretimi gerçekleşen Viper, 2017 yılı itibariyle son aracını bantlardan indirdi. 90’lı yıllarda yakaladığı hızlı çıkışlarla pc’mizin ekran koruyucularında, resimleriyle duvarlarımızı süsleyen bir spor araba olmuştu. Chrysler, Viper için dünyanın yenilikçi kısımlarını fazla yüklemeden klasik yapıda götürmeye çalışmıştı.
İşte aslında hatanın büyük kısmıda bu oldu. 4. nesle kadar çizgisinden fazla ayrılamadan, büyük yenilikleri 5. nesle aktarmıştı. Ama yine de olmadı. Başka kollardan da son bir çırpınışa geçen Dodge, Viper ACR ile müşterilerine kafa bulandırıcı güçlerde bir araç sunumuna geçmişti.
Dün, Conner Avenue Tesisi’nin 25 senelik üretim bandından son araç indirilip proje sonlandırıldı. Dodge neden böyle efsane niteliği taşıyan bir arabayı yenilikçi kısımların daha fazla vurgulandığı yapıyla üretmedi bilemiyoruz. Zamanında eleştiri aldığı taraflar olmuştu. Seri üretim en büyük hacimli motorunun yanında, Viper’ların konfora yönelik donanım eksiklikleri vardı. V10 silindirlerin gürültülerini videolarda izlerken her defasında tekrar tekrar mest eden bir arabaydı. Viper, atmosferiğin bırakılmadığı ve insanların kuru düzen dediği ünitelerden sonra bir ara silkelenip kendine gelmişti. Teknoloji aktarımlarıyla özellikle 2010-2014 yılları arasında gidişat iyi gibi gözüküyordu. Nürburgring pistlerinde yapılan iyi zamanlamalarla spor araba tutkunlarındaki hevesli dönüşler görülebiliyordu. Daha sonradan Viper’lar Amerika’da üretilen en hızlı ve güçlü seri otomobil ünvanını almıştı. Dodge, maddi olarak da geri dönüşlere cevap veremiyordu. Viper’ın geliştirilmesi ve lansesinin eksik bırakılması doğal olarak bu durumlara da yol açmış olabilir. Artık yandan egzozlu, kaputun altında 10 silindiri barındıran Viper’lar yok!Fiat-Chrysler’in otonom sürüş teknoloji gibi farklı alanlara yaptığı yatırımların da bu konuda etkili olmuş olabileceğini düşünüyoruz. İtalyan ve Amerikan ortaklığının spor araba klasmanında değil de daha çok SUV olmak üzere, hibrid teknolojisini barındıran otonom araçlar üzerine yoğunlaştığını gördük. Haliyle yatırımlar da bu yönde oldu.
İlginizi Çekebilir :
Sonuç olarak kırmızı şeytanları artık yollarda göremeyeceğiz. Olağan Viper’larda sanırız altın değerinde olacaktır. Böyle bir olayı 2002 yılında Toyota’nın Supra‘yı sonlandırmasıyla görmüştük. Tabi Toyota, 15 sene sonra bizlere yeniden Supra’nın çıkışı ile ilgili sinyal verdi! Son Viper biri tarafından alınsa da sonradan müzeye koyulmak için çağrılabilir.