
İsrail ve İran arasındaki savaş büyümeye devam ederken, risklerin artması hem bölgedeki doğrudan yatırımları hem de transit ticareti olan Borsa İstanbul şirketleri için önem taşıyor.
Tacirler Yatırım tarafından yayımlanan strateji raporunda, doğrudan/dolaylı öne çıkabilen şirketler ve olası etkileri değerlendirildi. Aracı kurum ilk alkına gelenleri şöyle sıraladı:
Türk Hava Yolları (THYAO):
Gelir kalemi içinde Orta Doğu’nun payı yaklaşık yüzde 10 düzeyinde. Tel Aviv uçuşları askıya alınırken, İran üzerinden gerçekleşen transit geçişler de risk altında. Diğer taraftan bölgeye olan kargo/posta taşımacılığında da yavaşlama görülebilir.
Pegasus (PGSUS):
İsrail ve İran’a yönelik kısa menzilli uçuşlar tamamen durduruldu. ASK bazında İsrail uçuşlarının payı 2023’te yüzde 2-3 düzeyindeydi. Gelir üzerindeki etkisi sınırlı kalmakla birlikte rotaların yeniden düzenlenmesi ve brent petroldeki artışlar, maliyetleri artırabilir ve havacılık sigorta giderlerinde yükseliş yaşanabilir.
Zorlu Enerji (ZOREN):
İsrail’de yer alan Dorad doğalgaz santralinde yüzde 25 payı bulunuyordu. Mart 2025’te bunların tamamının devri için anlaşma yaptı. Devir sonrası bölgedeki risklerin bilanço üzerindeki etkisi azalacak.
Tüpraş (TUPRS):
Ham petrol tedariğinde doğrudan İran’a bağımlılık kalmamış olsa da ithalatın büyük kısmı Hürmüz Boğazı güzergahundan geçiyor. Söz konusu boğazda yaşanabilecek olası bir kesinti, Irak ve Kuveyt kaynaklı günde yaklaşık 400 – 450 bin varil tedariki aksatabilir.
Akçansa (AKCNS):
İsrail, Türk çimento ihracatında ilk üç pazardan biri. İsrail’a uygulanan ihracat yasağı nedeniyle Akçansa’nın 2024 yılı ihracat hacmi 500 bin ton azaldı. Lojistik yaşanabilecek kesintiler ve sevkiyat gecikmeleri gelirlerde baskı yaratabilir.
Şişecam (SISE):
Birleşik Arap Emirlikleri, Irak, Lübnan ve Mısır’a cam ve soda külü ihracatı yapan Şişecam’ın toplam gelirler içinde bu pazarın payı yaklaşık yüzde 2 düzeyinde. Ancak Şişecam’ın küresel üretim ağı nedeniyle etkisi sınırlı kalabilir.
Aksa Akrilik (AKSA):
İran, elyaf ürünlerinde önemli bir pazar. Şirket hacimsel veri paylaşmasa da ihracatın toplam gelirlerdeki payı yüzde 50 düzeyinde. Bölgede oluşabilecek talep ve gelişmelere bağlı maliyet artışları baskı oluşturabilir.
Gübretaş (GUBRF):
İranli Razi Petrokimya ile ortaklığı ve oradan yapılan hammadde tedariki bulunuyor. Mevcut durumda Razi’nin satışı ve mahkeme süreci devam ederken, çatışma ortamı bu süreci daha da karmaşık hale getirebilir. Hammadde maliyet ve akışında aksama riski yüksek.
Öne çıkabilecek sektörler neler?
Aracı kurum şirketler bazında bir değerlendirme yayımladıktan sonra sektörel bir bakışa yer verdi. Bu kapsamda;
Jeopolitik riskin tırmansıyla savunma sanayi ve iletişim hisselerinin olumlu ayrışabildiğine dikkat çeken kurum, Aselsan (ASELS), Altınay Savunma (ALTNY), Papilon Savunma (PAPIL), Sdt Uzay (SDTTR) ve Otokar (OTKAR) paylarına işaret etti.
Enerji üretim ve dağıtım şirketlerinin kısa vadede fiyat artışlarından görece dirençli kalabileceklerini söylerek, Aksa Enerji (AKSEN) ve Enerjisa (ENJSA) paylarına işaret etti.
Altın, döviz ve emtia ile hedge eden firmaların korunaklı kalabileceklerini ve Koza Altın (KOZAL), Koza Anadolu (KOZAA), İpek Enerji (IPEKE), Enka İnşaat (ENKAI), Doğan Holding (DOHOL) paylarına dikkat çekti.
Bölge için artan gıda ve tarımın önemiyle gıda üretimi ve gıda perakende şirketlerinin defansif kalabileceğini söyleyen kurum, Bim (BIMAS), Migros (MGROS), Şok Marketler (SOKM) ve Ülker Bisküvi’ye (ULKER) vurgu yaptı.
Enerji yoğun şirketlerden Ereğli Demir Çelik (EREGL), Kardemir (KRDMD), Petkim (PETKM), Sasa Polyester (SASA) ve Aksa Akrilik’te (AKSA) maliyet artışlarının baskı oluşturabileceğini söyledi.