Paratic Haber: Ekonomi, Finans RSS Interactive

Derin değişim vurgusu: Altın için öne çıkan üç temel senaryo

Altın fiyatlarındaki sert düşüşün yarattığı volatilitenin, altının zayıflığını değil, küresel finansal yapının dönüşümünü gösterdiği söylendi.
Derin değişim vurgusu: Altın için öne çıkan üç temel senaryo
HABER GİRİŞ

Ekim ayındaki sert fiyat hareketi, altının temellerinin bozulduğu anlamına gelmiyor. Tersine likidite sıkışıklığı dönemlerinde yatırımcıların en hızlı nakde çevirebildiği varlıkları satması bu hareketi tetikledi.

Sizce Ons Altın Fiyatı Ne Olur?
Sonuçları görmek için lütfen katılım sağlayınız.
Düşük
Düşeceğini Düşünüyorum
Yükseleceğini Düşünüyorum
Yüksek

Altın da dünyanın en likit egemen olmayan teminatı olduğu için doğal olarak satış baskısı gördü. ETF çıkışları, marjin baskısı, Asya’daki dolar fonlama sıkıntısı ve seçim öncesi portföy ayarlamaları dalgalanmayı derinleştirdi. Buna karşın merkez bankası alımları, arz kısıtları ve rezev çeşitlendirmesi gibi güçlü talep dinamikleri bozulmadı.

Altının rolünü kalıcı biçimde değiştiren üç yapısal trend öne çıkıyor. İlki risksiz devlet tahvili algısının kırılması. ABD’nin kütüleşen mali görünümü, yatırımcıları ihraççı riski olmayan varlıklara yöneltiyor ve altını daha cazip kılıyor.

İkincisi, küresel para sisteminin çok kutuplu yapıya evrilmesi. Çin, Hindistan, Türkiye ve Körfez ülkelerinin öncülüğünde 2022’den bu yana 2000 tonun üzerinde merkez bankası alımı yapıldı ve altının jeopolitik bloklar arasında tarafsız teminat rolü güçlendi.

Üçüncüsü yapay zeka, elektrifikasyon, savunma ve tedarik zinciri güvenliği gibi alanlarda artan yeniden sanayileşme dalgası. Bu süreçte altın, güvenilir ve likit bir stratejik rezerv olarak önem kazanıyor.

Artık altın rallileri kısa süreli değil; jeopolitik gerginlikler, mali belirsizlik ve kırılgan tedarik zincirleri nedeniyle çok yıllı fiyatlama döngüleri öne çıkıyor.

Morgan Stanley’in 60/20/20 varlık dağılımı modeli gibi yeni stratejiler, artan riskler nedeniyle altını portföyün güven unsuru olarak konumlandırıyor.

Kurumsal portföylerde altın payı halen yüzde 1 civarında ve bunun yüzde 5’e çıkması yıllarca madencilik arzını absorbe edebilecek büyüklükte bir talep anlamına geliyor.

Önümüzdeki döneme ilişkin üç senaryo öne çıkıyor:

  • İlki belirsizlik ortamında altının 3500-4500 dolar bandında dalgalanması
  • İkincisi, küresel ayrışma ve rezerv çeşitlendirmesiyle fiyatların 4500-5500 dolara tırmansı.
  • Üçüncüsü ise ciddi bir mali veya jeopolitik şokun altını 5500 doların üzerine taşıyarak yeni bir yapısal boğa piyasası başlatması.

Sonuç olarak Ekim’deki volatilite altın için bir zayıflık göstergesi değil. Küresel finans düzeni sarsılırken altın, savunma aracı olmanın ötesine geçerek portföylerin ve rezervlerin temel yapı taşı haline geliyor.

Yasal uyarı: Bu haber sadece bilgilendirme amaçlıdır. Paratic.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeler yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri ve mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Bu haberde yer alan görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihinize uygun olmayabilir. Bu nedenle yalnızca burada yer alan bilgilere dayanarak yatırım kararı verilmesi uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Manşet Haberleri

Hizmetlerimizi geliştirmek ve yasal mevzuata uygun şekilde çerezler kullanıyoruz. Detaylı bilgi ve iptal için Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.

Ayrıntılar
Sponsorlu | 2025/3Ç Kar/Zarar 45.67% / 54.33%
Hesabınızı şimdi oluşturun!
Kolay kayıt, hızlı işlem ve uzman analizlerle başarıya giden yolda lider adımı atın.