Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yüksek yargı temsilcileriyle iftar yemeğine katıldı. Konuşmasına Ramazan ayını tebrik ederek başlayan Erdoğan, katılım sağlayan herkese teşekkür etti. bugün Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 60. yılının kutlandığını söyledi.
Yüksek mahkemenin ifa ettiği görevlerin, özellikle devlet ve toplumda müstesna bir konumu olduğunu belirtti. Kuruluşundan bugüne kadar Anayasa Mahkemesi çatısı altında adaletin tecellisi uğrunda samimiyetle çalışanlara şükranlarını sunduğunu ifade etti.
“Adaleti mülkün temeli gören bir geleneğe mensubuz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın prensibi Şeyh Edebali’den beri yönetim anlayışımızın köşe taşlarından biridir.” dedi.
İnsan hayatında nasıl ki her şeyin başı sağlıksa, devlet ve toplum hayatında ise her şeyin başının adalet olduğunu söyledi. Devlet, hukuk, siyaset, ortu, iktisat, toplum arasındaki zincirleme ilişkinin ilk ve son halkasının adalet olduğunu ifade etti.
Adaletle ilgili temel sorunlarını çözme kabiliyetini yitiren toplumların yakıcı krizlerle boğuşmak zorunda kaldıklarını dile getirdi.
“Türkiye son 20 yılda demokrasi ve kalkınma atılımları sayesinde kendini bu ateş çemberinin dışında tutmayı başarmıştır. Milletimize verdiğimiz ülkeyi eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik üzerinde yükseltme sözümüze daima sadık kaldık.” şeklinde konuşan Erdoğan, iktidarda oldukları süre boyunca adalet dairesinin devlet ve siyaset tasavvurlarında istikamet çizdiğini sözlerine ekledi.
Adaletin en hızlı, tarafsız şekilde tecellisinin önünde engel teşkil eden birçok şeyi ortadan kaldırdıklarını, 17-25 Aralık ve 15 Temmuz gibi darbe girişimlerine rağmen yargıya güvenin giderek yükseldiğini belirtti.
Anayasaya sirayet etmiş olan vesayetçi ruhu tamamen ortadan kaldıramadıklarını söyleyerek, “Değişikliklerle adeta yamalı bohçaya dönüşen çözümsüzlük kaynağı olduğu her sınamada anlaşılıyor. Her tartışmayla birlikte Türkiye’nin demokratik, sivil, özgürlükçü ve kuşatıcı anayasaya ihtiyacını çok daha iyi kavrıyoruz.” ifadesini kullandı.