Uzun süredir dünyanın önde gelen güçlerinin kutuplaştığı, yaptırımlarla ve ambargolarla şekillenen bir sürecin içindeyiz. Rusya ile hiçbir şekilde uzlaşamayan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkeleri, Moskova’yı finansal olarak yıpratmak için yıllardır büyük bir mücadele veriyor.
Rusya-Ukrayna savaşında da Kiev tarafında konumlanan Avrupa Birliği (AB) ve ABD, savaşın başladığı günden beri sert yaptırımlar uygulayarak Rusya’nın direncini kırmayı amaçlıyor.
Batıdan birçok uzman ve siyasi, yaptırımların Rusya’dan çok Avrupa ve ABD’ye zarar verdiğini söylemişti. Öyle ki enflasyon oranları ve enerji krizi bu durumu kanıtladı.
Çin Rusya’yı Yalnız Bırakmıyor
Çin lideri Şi Cinping, Ukrayna krizinin şiddetlendiği ve Moskova’nın sert yaptırımlara maruz kaldığı süreçte Rusya’ya ziyaretlerde bulunuyor. Ziyarette ekonomik iş birliği ve ticaret konuları ele alınarak dünyaya birliktelik mesajları veriliyor.
Batının uyguladığı yaptırımlar Rusya ile Çin arasındaki ticaret hacminin rekor seviyelere çıkmasına neden oldu. 2022 yılında Çin’in dünya genelinde en çok ticaret yaptığı ülkeler arasında ilk sırada Rusya var.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 2024’te Çin ile 200 milyar dolarlık ticaret hacmini hedefliyor. Ancak gelişmeler ve iki ülke arasındaki bağların kuvvetlenmesi, bu hedefin daha önce gerçekleşebileceğini işaret ediyor.
Veriler, Rusya ve Çin’in arasındaki ticaret hacminin son 10 yılda yüzde 116 arttığını, 2022’de 190 milyar dolar olarak gerçekleştiğini gösteriyor.
Enerji Alanında İş Birliği Artıyor
İki ülkenin doğalgaz ve petrol alanlarındaki iş birliği, yaptırımlardan güç alırmışçasına artmaya devam ediyor. Rusya, son yıllarda Çin’in en büyük petrol ve doğal gaz tedarikçilerinden biri haline geldi. İki ülkenin de batıya karşı soğuk tavrı, birbirlerini pozitif anlamda ittirerek güç kazanmalarına katkı sağlıyor.
Rusya için Avrupa’nın pazar olmaktan çıkması, Moskova’nın elindeki doğal enerji kaynaklarını çok daha ekonomik fiyatlarla Çin’e satmasına neden oluyor. Bu sonuçlara bakacak olursak Avrupa ve ABD enflasyon ve enerji kriziyle boğuşurken pastadan en büyük payı Çin alıyor.
Çin Para Birimi Yuan Güç Kazanıyor
Son günlerde ABD’de meydana gelen bankacılık krizi, Avrupa’daki piyasalarda büyük bir endişeye neden oldu. Mevcut gelişmelerin merkez bankalarının faiz kararlarını değiştireceğine kesin gözüyle bakılıyor.
ABD ve Avrupa ülkeleri, yüksek enflasyon, belirsizlik, kaygılar ve iflaslarla mücadele ederken Çin dünyanın en büyük ekonomik gücü olmaya daha da yakınlaşıyor. Yuan, Rusya ile yapılan yüksek hacimli ticaretler neticesinde gücüne güç katıyor.
Rusya Merkez Bankası’ndan alınan bilgilere göre yuan, Rusya’nın dış ticaretinde en önemli para birimlerinden biri haline geldi. Rusya’nın ithalatında yuanın payı Ocak 2022’de yüzde 4 seviyesindeyken yıl sonuna kadar bu oran yüzde 23’e yükseldi. Yuanın ihracattaki payı ise 0,5’ten yüzde 16’ya çıktı.
Rusya Pazarına Çin Dopingi
Rusya-Ukrayna savaşının ardından dünyanın önde gelen şirketleri Rusya’dan ayrılma kararı vererek ambargolara katkı sağladı. Bu durum yine Çin’e yaramış gibi gözüküyor. Rusya pazarından çekilen Batılı ülkelerin şirketlerinden doğan boşluğu Çinli şirketler doldurdu.
Moskova’ya uygulanan yaptırımlardan sonra Çin’in Rusya’ya gönderdiği teknoloji ürünleri, bilgisayar bileşenleri, cep telefonları ve araçlar hiç olmadığı kadar arttı.
Yine Rus yatırımcılar da Avrupa’da dilediği yatırımları yapamadığı için Çin’e yöneldi. Rus pazarında Çin’e yönelik ticaret canlılığı öne çıkarken hammadde ülkesi olan Rusya’dan üretim ülkesi Çin’e kağıt, kimya, gübre ve metalürji sanayisi ihracatında yükseliş devam ediyor.
Tüm bunların yanında iki ülke arasında geniş çaplı, geleceğe yön verecek altyapı yatırımları da yapılıyor. Rusya ve Çin enerji, havacılık ve uzay gibi birçok alanda uzlaşarak güçlenmeye devam ediyor.
Sonuç olarak Rusya’ya sert yaptırımlar uygulayarak masadan silmek isteyen Avrupa ülkeleri ve ABD, farkında olmadan en istemedikleri şeylerden birini yapmış oldular. Ambargolar ve yaptırımlar, Çin ve Rusya’nın kenetlenmesine, aralarındaki hem ekonomik hem siyasi ilişkilerin hiç olmadığı kadar güçlenmesine neden oldu.
Avrupa’da enerji krizi yaşanırken Gazprom defalarca rekor kar oranları açıkladı. Batı tarafında enflasyonla mücadele sürerken Çin’in dünyanın en büyük ekonomisi olma konusundaki ilerleyişi dikkatlerden kaçmıyor.