Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasında bir yıldan fazla süredir devam eden ticari gerginlikler, küresel ekonominin yavaşlamasına neden oldu. Bu durum, iki ekonominin gücü hakkında bilgi verirken, aralarında yaşanacak gerginliğin artmasının nelere mal olacağı da anlaşılmış oldu.
1 Ekim’de Çin, ekonomik bir süper güç haline geldiği 70 yıllık dönüşümünü kutlayacak. Üstelik kutlamalar, ABD ile yapılan bir ticaret savaşının bu büyümeyi rayından çıkaracağı ve dünya ekonomisini aşağı çekeceği endişelerinin yükseldiği bir zamanda yapacak.
Piyasalar açısından bakıldığında bu durum çok tehlikeli olurken, McKinsey Global Institute tarafından Temmuz ayında yayımlanan bir raporda, Çin’in önümüzdeki yıllarda dünya ile olan bağlantısına bağlı olarak 22 trilyon dolar ila 37 trilyon dolar arasındaki ekonomik değer, 2040 yılına kadar küresel ekonomiye eklenebilir veya çıkabilir.
CNBC ise bu konuda yaptığı araştırmalar ile Çin’in 70 yıllık süreçte nasıl bir gelişim gösterdiğini grafiklere döktü. İşte Çin’in bugün küresel bir ekonomik merkez haline nasıl geldiğini gösteren dört grafik:
Çin’in GSYİH Büyümesi Hızla Yükseldi
Çin, Dünya Bankası ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün verilerine göre; 2010 yılında dünyanın en büyük ikinci ekonomisi unvanını Japonya’dan aldı. Bu ölçüm, cari fiyatlarla veya nominal olarak yapıldı. Çin, o zamandan beri konumunu koruyor.
Bazı ekonomistler, Çin’in ekonomisinin 2030’a kadar Amerika’yı geçeceğini öngörüyorlar. Ancak Dünya Bankası’na göre; ülkeler arasındaki farklı yaşam standartları ve aynı zamanda satın alma gücü paritesine uyumu ile Çin ekonomisi, 2014 yılından bu yana dünyanın en büyük ekonomisi konumunda.
Çin Liderliği
1970’lerde ülkenin önde gelen ve güçlü liderlerinden biri olan Deng Xiaoping’in öncülüğünde Çin, ülkeyi ekonomik izolasyondan çıkaran bir dizi reform başlattı.
Bundan sonraki yıllarda büyüme hızlandı ve mevcut başkan Xi Jinping yönetimi altında ortalama yüzde 7,1 seviyesine yavaşlamadan önce ortalama yüzde 10 seviyesine kadar çıktı.
Bununla birlikte Mart ayında Brooking Institute tarafından yayımlanan bir çalışmada, Çin’in GSYİH büyümesi 2008’den 2016’ya 1,7 puan artırarak bunu aşmış olabileceği tahmin edildi.
Dünyanın Fabrikası
Çin’in ekonomik yükselişinin arkasındaki en büyük itici güç, dünyanın her yerindeki tüketiciler için oyuncaklardan cep telefonlarına kadar her şeyi bulan geniş fabrika ağıydı.
Çin’in 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne girmesi, dünyanın fabrika ve en büyük tüccar statüsünü güçlendirmesine yardımcı oldu. 186 ülkeyi analiz eden McKinsey raporunda Çin, 33 ülke için en büyük ihracat hedefi ve 65 ülke için en büyük ithalat kaynağı olarak bulundu.
Yatırım Patlaması
Ticaretteki egemenliğine ek olarak Çin, küresel yatırım akışlarında önemli bir oyuncu olmak için yıllar içinde büyüme gösterdi.
McKinsey’e göre; 2015’ten 2017’ye kadar dünyanın en büyük ikinci doğrudan yabancı yatırım kaynağı ve ikinci en büyük gelen yatırım alıcısı oldu.