Koronavirüsün çıkış noktası olan Çin, ilk çeyrekte yüzde 6,8 daralarak 1992’de kayıtların başlangıcından bu yana ilk üç aylık daralmasını kaydetmişti.
Ülkenin pandemi kaynaklı karşılaştığı sorunlar, Çin ekonomisinin 2020’de 1976’dan bu yana ilk yıllık daralmasını kaydedebileceği yönünde endişelere yol açmış, hükümetin GSYİH hedefi belirlememesi tedirginliği biraz daha artırmıştı.
Ancak bazı veriler ve tahminler, dünyanın ikinci en büyük ekonomisine ilişkin iyimserliği artırıyor. Düşünce kuruluşu The China Macroeconomy Forum (CMF) onlardan bir tanesi. Shine tarafından paylaşılan habere göre kuruluş, Çin ekonomisinin nispeten güçlü ve sürdürülebilir iyileşme belirtileri gösterdiğini belirtti. S&P de Çin’in 2020’de pozitif büyüme sergileyeceğini savundu.
Buna göre ilk çeyrekte tarihi düşüş sergileyen ekonominin, ikinci ve üçüncü çeyreklerde büyüme göreceği tahmin edildi.Tahminde, ekonominin 2020 yılının ikinci, üçüncü ve dördüncü çeyreğinde yıllık bazda sırasıyla yüzde 2,5, yüzde 6,5 ve yüzde 7,5 büyümenin kaydedileceği dile getirildi.
Çin’in üretime yeniden başlamayı teşvik ederek ve ekonominin arz tarafını restore ederek ekonomik toparlanmanın ilk aşamasını tamamladıktan sonra talep artışı ve ekonominin dairesel akışlarını yağlama arayışının bir sonraki aşamasına girdiği söylendi.
Salgının yayılmasını önleyen ve ekonomiyi yeniden başlatan ilk ekonomilerden biri olarak Çin’in iyileşmesinin ve ekonomik temellerini toplamasının dünya ekonomisi için yol gösterici bir öneme sahip olduğu aktarıldı.
CMF, hükümet politikalarından ve yeni reform turundan destek alarak Çin’in yıllık GSYİH büyümesinin yaklaşık yüzde 3’e ulaşacağını söyledi.Bu noktada akıllara geçtiğimiz gün analistlerden gelen açıklama geldi ki buna göre Çin’in istihdam hedeflerine ulaşmak için 2020’de yüzde 3 büyüme sağlaması gerektiği öngörülmüştü.
Bununla birlikte CMF, tedarik zincirinin bozulması yerine yetersiz talebin Çin’in ekonomik toparlanmasını engelleyen en büyük engel haline geldiği konusunda uyardı. CMF ayrıca pandeminin gelişimindeki belirsizlikler, karmaşık dış çevre, politika aktarımında engel ve potansiyel büyümede yavaşlama gibi başka riskler olduğunu da ekledi.