Analistler, merkez bankası yetkililerinin Perşembe günü acil ve önemli nicel gevşemelerin (QE) piyasadaki beklentilerini küçümsemesinin ardından Avrupa Merkez Bankası’ndan (AMB) ne bekleyecekleri konusunda ikiye ayrıldılar.
Haziran ayında AMB Başkanı Mario Draghi, sürekli düşük enflasyon ve durgun büyümeyi işaret ederek, 19 üyeli Euro bölgesi ekonomisini artırmaya yönelik tedbirleri araştırdığını doğrulamıştır.
Bunlar; ileriye dönük rehberlik, faiz indirimleri, kademeli bir mevduat faiz oranı ve yeniden varlık alımları veya QE’de bir değişiklik içerecek şekilde ele alınmıştır. Bununla birlikte AMB yetkilileri parasal bir teşvik paketine yönelik son dönem umutlarını hafifletti.
Fransa Merkez Bankası Başkanı François Villeroy de Galhau ve Estonya Merkez Bankası Başkanı Madis Muller, müdahale ölçeğinden şüphe uyandıran son kişilerdir.
AMB Yönetim Kurulu Üyesi Sabine Lautenschlager, Hollanda Merkez Bankası Başkanı Klaas Knot ve Bundesbank Başkanı Jens Weidmann ise QE’nin yeniden başlatışması konusunda şüphe uyandırdılar.
Yorumlarının yarattığı baskı, son zamanlarda etkili ve önemli bir teşvik paketi çağrısında bulunan Finlandiya Merkez Bankası Başkanı Ollie Rehn ve Mario Draghi’nin yorumları ile çelişti.
Şaşırtma Tonu Değişikliği
TS Lombard’ın global makro genel müdürü olan Shweta Singh, Çarşamba günkü notunda AMB iletişimindeki değişimin şaşırtıcı olduğunu söyledi.
İtalya’nın ekonomisi ikinci çeyrekte durgunlaşırken, Euro bölgesinin en büyük ekonomisi olan Almanya daralma belirtisi gösteriyor. Singh, daha fazla güçsüzlük olduğunu söyledi ve ekonomik görünümde iyimserlik için çok az yer olduğunu ifade etti.
Singh, “Üretim sıkıntılı görünüyor ve zayıflık hizmetlere oldukça hızlı yayılıyor. İşletmeler, istihdamdaki artış ve genişleme planlarını düşürerek, talebin üretimdeki kilit bir kısıtlama olduğuna dikkat çekiyor,” dedi.
Merkez bankasının QE programı, Almanya’da uzun zamandır tartışmalı olduğu kanıtlandı. Ülkenin anayasa mahkemesinin, AMB’nin tahvil alımının AB hukuku çerçevesinde yasaklanan parasal finansman olarak adlandırılıp başlatılmadığına odaklanan bir davası olduğu biliniyor.
Singh, ABD-Çin ticaret savaşında yeni bir kısasa kısas vergi atışması, küresel finansman koşullarına ağırlık veren güçlü bir doların ve Euro bölgesi ihracatına olan talebin azaltılması, Brexit’i çevreleyen kaosun hafifletilmesi gerektiğini vurguladı.
Maliye politikasından çok fazla destek almadıkça, AMB’nin ağır bir yükü üstlenmek zorunda kalacağını söyleyen Singh, yeni bir teşvik turunun etkinliğinin hangi forma geçtiğine bağlı olacağını belirtti.
Singh, “Zaten negatif olan faiz oranlarının marjinal faydaları, böyle bir harekete yeni ucuz uzun vadeli refinansman işlemleri ve mevduat oranlarının kademelendirilmesi eşlik etse bile en iyi şekilde sınırlıdır,” dedi.
Öte yandan AMB’nin ikinci tur niceliksel gevşetmesinin (QE2) para ve finansman koşullarına daha anlamlı bir destek sağlayabileceğini de sözlerine ekledi. Bununla birlikte bunun QE1’den daha hafif bir etkisi olacağını düşünen Singh, “Borçlanma maliyetleri yüksek olduğunda Euro bölgesinde parçalanma ağırdı ve iç riskler çok daha büyüktü,” dedi.
Singh, “Kritik olarak bu kez Euro’nun daha da düşmesi ve dolayısıyla enflasyon beklentilerini artırması için daha az bir alan olabilirken, AMB’nin satın alabileceği uygun varlıklar havuzu QE1’in piyasaya sürülmesinden bu yana küçüldü,” dedi.
TS Lombard araştırmacıları, QE2’nin QE1’e enjekte edilen 2,6 trilyon Euro büyüklüğünün yaklaşık üçte biri olabileceğini düşünüyorlar. Bununla birlikte eğer AMB ihraççı limitlerini %33’den %50’ye çıkarmak gibi varlık alımı konusundaki kendi sınırlandırdığı kısıtlamalarının bir kısmını gevşetmek durumundaysa devletten, uluslarüstü ve banka dışı özel sektörden 1,5 trilyon Euro’ya kadar alabileceğini öngörmüştür.
Singh’in ekibi, Perşembe günü hala bir paket teşvik bekliyor. Ancak QE2’siz faiz kesme oranlarının felaket tarifi olacağı konusunda uyarıyorlar.
Ya Büyük Oyna Ya da Evine Dön!
Pictet kıdemli Avrupa ekonomisti Frederik Ducrozet’e göre; AMB’nin yüzde 0,5 enflasyon açığını kapatması için en az 600 milyar Euro değerinde QE2’ye ihtiyacı olacak.
Perşembe günü yayımlanan bir notta Ducrozet, herhangi bir durumda QE’nin azalan marjinal getirisinin ve enflasyon beklentilerinin sabitlenmesi riskinin daha da agresif bir program gerektiğini öne sürdü.
Ducrozet, “İlk beklentimiz, QE2’nin 12 ay boyunca ayda 50 milyar Euro’ya ayarlanmasıydı. Bir uzlaşma, daha uzun bir süre için daha küçük bir miktar satın alma şeklini alabilir. 18 ay bounca 30 milyar, iki yılda 25 milyar, hatta devlete bağlı ileriye yönelik bir rehberliğe bağlı açık uçlu varlık alımlarını sayın. Her iki durumda da ihraççı sınırlarının %33’ten %50’ye yükseltilmesini bekliyoruz,” dedi.
Ducrozet AMB’nin yönetim organındaki muhalif sesleri, merkez bankasının QE2’yi başlatmasını engellemeyebileceğini öne sürdü. Ancak oran indirimleri ve mevduat kademelemesine odaklanan bir uzlaşma tartışılabilir.
Bununla birlikte kanıtların bu tür önlemlerin neredeyse tamamen azaldığını belirttiğine işaret ederek, AMB’nin gelecek hafta teşvik için hayaval kırıklığına uğratması durumunda gelecekte daha fazlasını yapması gerektiğini belirtti.
Ducrozet, “Potansiyel sürprizler, QE’yi evrenin yeni varlık sınıflarına genişlemesini veya QE parametrelerinde daha fazla radikal değişiklik içerebilir. Bu tür radikal değişikliklerin çıtası yüksek gözükse de gelecek yıl daha olumsuz bir senaryoda hiçbir şeyi ekarte etmemeliyiz,” ifadelerini kullandı.
Berenberg Avrupalı iktisatçı Florian Hense, yönetim kurulu üyelerinin genel çoğunluğundan daha canlı bir tartışma olacağına inandıktan sonra bir politika paketini desteklemesini bekliyor.
Pazartesi günkü bir notta Hense, AMB’nin mevduat faiz oranını yüzde -0,4’ten yüzde -0,6’ya 20 baz puan düşüreceğini, aylık net varlık alımlarını en az 12 ay boyunca 30 milyar Euro değerinde yeniden başlatacağını ve ileriye dönük rehberliğini artıracağını öngördü.
Ayrıca banka mevduatı için bir kademelendirme sisteminin başlatılmasını öngördü. Böylece asgari ücretin sadece en az 10 katı olan rezervlerin cezai faiz oranlarının değiştirilmesi isteniyor.