
Asgari ücret zammı için haftaya Pazartesi günü yapılacak olan ikinci toplantı öncesi Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’ndan (TEPAV) reel artış önerisi geldi. Çalışmalarından elde ettiği sonucu paylaşan TEPAV, son 7 yıldır işçi maliyetlerindeki reel artışın, reel katma değer artışını geçemediğini ortaya koydu. Bu nedenle reel ücret artışları için yeterli derecede finansal alanın var olduğu belirtildi.
Özellikle 2019’dan sonra emeğin katma değer içindeki payının kayda değer şekilde gerilediğinin vurgulandığı açıklamada, TEPAV Kalkınma Politikaları Direktörü Ekrem Cünedioğlu da görüş bildirdi.
Pandeminden sonra iplerin koptuğu enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki bozuk fiyatlamaların yüksek kâr marjına ortam hazırladığına dikkat çeken Cünedioğlu, “Ancak söz konusu kâr artışı Türkiye’deki bölüşüm probleminin daha da derinleşmesine neden olmuştur” dedi.
Asgari Ücretlileşme Trendi Beslendi
TEPAV açıklamasında, yalnızca asgari ücret zammının tek başına yeterli olmayacağı, diğer ücretlerdeki refah kaybının korunamadığı şöyle belirtildi:
“Türkiye’de asgari ücret üstündeki ücretlerin artış oranının asgari ücretteki artışın altında kalması ülkede ‘asgari ücretlileşme’ trendini beslemiş ve özel sektörde neredeyse her iki çalışandan biri asgari ücretli statüsüne geçmiştir.”
Maaşlara verilecek zammın bölgelere göre de değişkenlik göstermesi gerektiğinin altı çizilerek, “İller arasındaki fiyat düzeyi farkları aynı satın alma gücüne sahip olmak için ihtiyaç duyulan gelirin farklılaşmasına neden olmaktadır” denildi.
3 Milyon Hanenin Tek Geliri Asgari Ücret
Araştırmada, çarpıcı bir sonuç daha paylaşıldı. Açlık sınırının altında kalan asgari ücretin 3 milyon hanenin tek geçim kaynağı olduğu tespiti yapıldı.
Söz konusu hanelerin sosyal dışlanma riskinin de göz önüne alınıp, asgari ücretin 3,5 kişinin yaşam maliyetini karşılayacak biçimde hesaplanmasının önemli görüldüğü belirtildi.