Bayram öncesinde ve sonrasında 5000 seviyenin üzerinde tutunmayı başlayan BIST 100 endeksi, 25 Nisan tarihinde satıcılı hareket etti. BIST 100 endeksi günü 4892 puan ile tamamladı. Analistler uzun süredir 5000 puan seviyesinin kritik olduğunu, bunun altına düşülmemesi gerektiğini vurguluyordu.
kolayca yatırım yapın
Seçime sayılı günler kala baskılanmaya devam eden, yabancı para girişi olmayan ve işlem hacminin oldukça zayıf olduğu borsada bugünkü düşüşte başı çeken endeksler iletişim, inşaat ve metal ürünleri oldu. 25 Nisan’da satışların ağır basmadığı, yani negatifi göstermeyen herhangi bir sektör olmadı.
Kaynak: Paratic Piyasalar
Bayramdan sonraki ilk işlem gününü 5022 puandan tamamlayan BIST 100 endeksi, 25 Nisan’a 5034 puandan başladı. Günün neredeyse tamamında satıcılı hava hakimdi. Endeks gün sonunda günlük yüzde 2,62 değer kaybederek kapanışını 4891 puandan yaptı.
BIST 100 önceki kapanışa göre 131 puan azalırken toplam işlem hacmi 48,6 milyar TL olarak gerçekleşti.
Analistler endekste 4750 seviyesinin destek, 5100 ve 5150 puanın direnç olduğunu belirtiyor.
Tüm sektör endekslerinde gerileme görülürken en çok kaybettiren yüzde 5,4 ile iletişim oldu. Bankacılık endeksi yüzde 2,7, holding endeksi yüzde 2 değer kaybetti.
Analistler küresel pay piyasalarında enflasyon ve resesyon endişesiyle yön arayışının sürdüğünü, makroekonomik veriler ve şirket bilançolarının risk iştahını törpülediğini ifade ediyor.
Gün içinde en çok kazandıran şirketler Çimbeton Hazırbeton (CMBTN), Osmanlı Yatırım (OSMEN), Körfez Gayrimenkul (KRGYO), İskenderun Demir ve Çelik (ISDMR) ve Yayla Enerji gibi şirketler oldu.
En çok kaybettiren şirketler ise İmaş Makine Sanayi (IMASM), Borusan Mannesmann Boru sanayi ve Ticaret (BRSAN), Fenerbahçe (FENER), Sarkusyan Elektrolit Bakır (SARKY) ve LDRZ Turizm olarak sıralandı.
Turizm Sektörü Değerlendirmesi
Ekonomi Ekranı’nda konuşan Tacirler Yatırım Menkul Değerler Yönetim Kurulu Danışmanı Mehmet Aşçıoğlu, borsanın genel gidişatını ve turizm sektörünü değerlendirdi. Bir yatırımcının “Bu yıl turizm gelirlerinin çok iyi olması bekleniyor. Mevcut dolar kuruyla bu mümkün mü?” sorusunu yanıtlayan Aşçıoğlu, bunun gerçekleşebileceğini söyledi.
Çekoslovakya’ya gittiğini belirten Aşçıoğlu, 1,5 litre suyun 130 – 140 TL aralığında satıldığını belirtti. Bu durumun onların parasının satın alma gücüyle ve Türk lirasının pul olmasıyla alakalı olduğunu ifade etti. Bunun elbette sadece su örneğiyle izah edilemeyeceğini, fakat iyi bir gösterge olduğunu aktardı.
Sonuç olarak Türkiye’de tatil yapmanın yabancılar için hala çok ucuz olduğunun altını çizdi. Yabancıların kendi ülkelerinde yapamayacağı tatili Türkiye’de yaptıklarını paylaştı. Son 1 yıl içinde yurt dışında tatilin euro bazında 2 kat arttığını vurguladı.
Enflasyon Döngüsü
Döviz kurundaki mevcut duruma dikkat çeken Aşçıoğlu, enerji başta olmak üzere Türkiye’nin girdi maliyetlerinin büyük çoğunluğunun dövizle karşılandığını ifade etti. Uzman, cari açık ve ticaret açığı nedeniyle döviz kurunun kötü durumda olduğunu, bu nedenle TL’deki değer kayıplarının enflasyon ortamı yarattığını dile getirdi.
Aşçıoğlu, 2022 yılında enflasyon fiyatlamasının yapıldığını, 1700 puan olan endeksin 5700’e taşındığını belirtti.
Her hisse senedinde olmasa da enflasyon kazanımının sağlandığını aktardı. Fakat BIST 100 4000 puandayken hisse alan yatırımcıların para kazanmaktan ziyade enflasyona karşı zarar ettiğini söyledi. Endeksin 5000 civarında seyretmesinin, enflasyona karşı düşük kaldığı anlamına geldiğini dile getirdi.
Seçime Yaklaşırken Ne Yapmalı?
Borsanın fiyatlanmamasının nedeninin seçim olduğunu ifade eden Uzman, seçim sonrası oluşacak politikalarla beklentilerin şekilleneceğini paylaştı. Seçimin bitmesinin ve seçim sonucunun ortaya çıkmasının piyasa tarafından büyük bir dikkatle beklendiğini dile getirdi. Aşçıoğlu, borsada ciddi bir çöküş beklemediğini tekrar vurguladı.
Seçime yaklaştıkça beklentiler doğrultusunda pozisyonların mümkün olduğunu, çünkü zaman içerisinde seçimin sonucu ne olursa olsun vade uzadıkça hisse senetlerinin değerlenme olasılığının daha arttığını kaydetti. Şirket değerlerinin mevcuttaki gibi kalamayacağını, enflasyon gerçeğiyle birlikte yaşanıldığını bildirdi.
Şirket Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
Bu şirketler içinde ekonomik koşullar ne olursa olsun iş yapacak, para kazanacak şirketler olduğunu, fakat gelecek dönemde Türk lirasının değer kaybetmesi durumunda talepte daralma yaşanabileceğini belirtti.
Bazı mal ve hizmet fiyatlarının çok fazla şiştiğini, bu sebeple bazı üretim yapan şirketlerin üretimlerini azaltabileceğini ya da durdurabileceğini aktardı. Bazı şirketlerin de daralan taleple birlikte satış miktarlarının düşebileceğini sözlerine ekledi.
Aşçıoğlu, mevcut ortamda seçim sonrasında ve enflasyonist ortamda ürettiği mal ve hizmeti muhakkak satabilecek şirketlerin tercih edilmesi gerektiğini vurguladı.
Aşçıoğlu, kısa vadede mevcut belirsizliklerin borsada trend oluşumunu engellediğini, trend oluşumunun seçimden sonra netleşeceğini dile getirdi.
Seçimi kim kazanırsa kazansın açıklanacak ekonomi modelinin geleceğe ışık tutacağından dolayı çok önemli olduğunu kaydetti. Sıkı veya gevşek para politikasının uygulanıp uygulanmayacağının görüleceğini belirtti.
TL’nin değer kaybetmesi durumunda ihracatçı konumda olan şirketlerin faydalanacağı bir ortam oluşacağını aktaran Aşçıoğlu, bu çerçevede dövizle iş yapan şirketlerin seçilebileceğini paylaştı. Bunların çoğunun sanayi ve imalatçı kuruluşlar olduğunu, bunların yükselişlerinden ait oldukları holdinglerin de olumlu etkileneceğini ifade etti.
Seçimden sonra yabancıların Türkiye’ye gelmesi durumunda bu yabancıların büyük şirketleri ve bankaları seçeceğini dile getirdi. Bu nedenle yabancıların geleceğini düşünenlerin bu doğrultuda yatırım yapması gerektiğini vurguladı.