Dünyanın birçok yerinde zaman zaman İslam düşmanlığını gösteren eylemlere tanık oluyoruz. Bu olayların en çok yaşandığı ülkelerden biri olan İsveç’te de son aylarda Müslümanların dini kitabı olan Kur’an-ı Kerim yakma protestoları yeniden başladı.
Birleşmiş Milletler’in (BM) eski Genel Sekreter Yardımcısı Jan Eliasson’dan bu konu hakkında bir açıklama geldi.
Konuya dair görüşünü Twitter hesabından paylaşan Eliasson, İsveç’te Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonlarının yasaklanması, bu tür bir eylemin nefret suçu olarak adlandırılarak, kişilerin cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Demokrasinin sınavdan geçtiği bir dönemde kitap yakma ve şiddet gibi olayların herkesin korumak zorunda olduğu ifade özgürlüğüne zarar verdiğini belirtti.
Faillerin suçluluğu konusunda hiçbir şüphe olmaması gerektiğini söyleyen Eliasson, provokatörlerin korunmasını da sert bir şekilde eleştirdi.
Kur’an-ı Kerim Yakmak İsveç Hükümetine Pahalıya Patladı
Nisan ayında aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan, polis korumaları eşliğinde Kur’an-ı Kerim yakmıştı. Halka açık bir yerde, onlarca kişinin gösterdiği tepkiye rağmen eylemine devam etti.
Halk, Paludan’ın durdurulması için polise çağrıda bulunsa da talepleri karşılık bulmamış ve olaylar çıkmıştı. Hem Danimarka hem İsveç vatandaşlığı bulunan siyasinin, 2017 yılından bu yana özellikle Müslümanların olduğu mahallelerde Kur’an yaktığı biliniyor.
İşte bu ve benzer Kur’an-ı Kerim yakma provokasyonları nedeniyle hükümet sadece 7 ayda hazineden 43 milyon kron harcandı. Söz konusu harcamanın provokasyonlar sırasında ekstra polislerin görevlendirilmesi gibi durumlar için kullanıldığı biliniyor.
Eliasson, açıkça bir suçun korunması için bu kadar para harcamanın mantıksız olduğunu, polisin bunun yerine gerçek suçlarla mücadele etmesi gerektiğini söyledi.
