
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın zamanda gündeme getirdiği kalıcı yaz saati uygulamasıyla ilgili bakanlıktan açıklama geldi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e konuya ilişkin soru yönelten CHP’li Sibel Özdemir, kalıcı yaz saati uygulamasını sorguladı.
Özdemir, bakana yönelttiği soruya ilişkin yaptığı konuşmada, “Özellikle gelişme çağında olan çocuklar karanlıkta okula gidiyor. Çalışan kadınlar karanlıkta işe gidip karanlıkta evlerine dönüyor. Bu durum, can ve mal güvenliklerini tehlikeye atıyor” dedi.
Yaz dönemi kapanmasına rağmen kış saati uygulamasına geçilmediği için sabah saatlerinde havanın karanlık olması ve okula giden çocukların karanlığa boğulmasını “cehalet” olarak gören Kılıçdaroğlu’na Bakan Dönmez, psikoloji bilimiyle yanıt verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, “Saat değişimlerinin getirdiği kaygı, stres, depresyon gibi olumsuzlukların sabit saat uygulamasında daha az yaşanacağı ortaya konulmuştur” dedi.
Özdemir ise sokak aydınlatmasının yetersiz kaldığı bölgelerden geçmek zorunda kalan insanların kaygı ve korku yaşadıklarına hem sabah hem de akşam karanlıkta kaldıklarına dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu: Kalıcı Yaz Saati Biyolojik Saate Uygun Değil
CHP lideri, insanların biyolojik saatleri olduğunu belirterek biyolojik saatteki en önemli uyaran için gün ışığına işaret etmişti.
Mevcut uygulamada çocukların sabahları okula gitmekte güçlük çektiği, biyolojik olarak herkesin zorlandığını söylemişti.
Bunun üzerine Bakan Dönmez ise mevsimler değişse de saat uygulamasının aynı kaldığı ortamda, “ülke nüfusunun daha büyük bir bölümünün gün ışığından daha fazla faydalandığı” tezini savundu.
Kalıcı Yaz Saati Uygulamasına Neden Başlandı?
Berat Albayrak’ın Ekonomi Bakanlığı yaptığı dönemde getirdiği uygulama, 2018 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete‘de yayımlanarak tüm yurtta uygulamaya geçmişti.
“İleri saat” uygulaması olarak da bilinen yaz saati uygulamasında gün ışığından daha fazla faydalanmak ve enerji tasarrufu sağlamak amaçlanmıştı.
Ancak kış döneminde havanın yaz dönemine nazaran daha geç aydınlanması, insanların gündüzleri karanlık saatlerde hayata başlaması ve sokak lambaları dahil olmak üzere daha fazla enerji harcanması anlamına geldi.