Avustralya Merkez Bankası’nın (RBA), son aylarda başlattığı faiz artırımı döngüsüne devam ediyor. Para Politikası Kurulu, 2 Ağustos toplantısında faiz oranını 50 baz puan artırarak, yüzde 1,35’ten yüzde 1,85’e yükseltti. Böylelikle dört toplantıda art arda faiz artışı yapmış oldu.
Bir önceki toplantıda da 50 baz puanlık faiz artırımı yapan banka, daha sonraki toplantılarda da artışların devam edeceğinin sinyalini verdi.
Ülkede enflasyonun 1990’lı yılların başından bu yana en yüksek seviyede olduğu belirtilirken, artışı etkileyen en önemli faktörlerin; güçlü talep, sıkı bir işgücü piyasası ve ekonominin bazı sektörlerinde kapasite kısıtlamalarına bağlı olarak fiyatları artırması gösterildi.
Ekonomiye dair belirsizliğe dikkat çekilen açıklamada, bunun sonucunda meydana gelen değişimler; gerileyen konut fiyatları, hanehalkı davranışlarındaki değişim, yüksek enflasyon, faiz oranının hane bütçesi üzerinde yarattığı baskı ve tasarruf oranlarındaki artış olarak sıralandı.
Enflasyonda Yıl İçinde Zirve Bekleniyor
Enflasyonun bu yıl içinde zirve yapmasının ardından, düşüşe geçmesinin beklendiği açıklandı. Yüzde 2-3 hedefi hatırlatılırken, emtia fiyatlarındaki artış ve küresel arz yönlü sorunlara dikkat çekildi.
Küresel ekonomiye dair büyüme beklentilerinin yüksek enflasyonun reel gelirler üzerinde baskı yaratması, çoğu ülkede para politikasının sıkılaştırılması, Çin’de yeniden devreye alınan Covid kısıtlamaları ve Rusya’nın Ukrayna’ya savaşı gibi nedenlerle düşürüldüğü belirtildi.
Faiz artırımının normalleşme adımı olduğu bildirilen RBA kurul kararında, ülke ekonomisinin bu yıl güçlü büyümeye devam edip, ardından hız kesmesinin beklendiği aktarıldı.
RBA Başkanı Philip Lowe, faiz oranlarındaki artışın Avustralya’daki parasal koşulların normalleşmesinde bir sonraki adımı olduğunu söyledi. Enflasyonu yeniden düşürmek, hedeflenen orana getirmek ve ekonomiyi daha sürdürülebilir bir arz-talep dengesine kavuşturmak için bu adımların atılması gerektiğini belirtti.
Önümüzdeki aylarda normalleşme kapsamında daha fazla adım atılmasının beklendiğini, faiz oranlarındaki artışın enflasyon ve işgücü piyasası görünümüne dair beklentilerle şekilleneceğini sözlerine ekledi.