
Dünyanın gelişmiş demokrasilerinin dışişleri bakanları Japonya’nın Karuizawa beldesinde bir araya geldi. Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Japonya’daki Yedili Grup (G7) dışişleri bakanları toplantısında Çin-Avrupa ilişkilerini değerlendirdi.
Üç gün sürecek olan toplantıdaki gündem odaklarının, Çin’e birleşik bir yaklaşım ihtiyacı ve Tayvan ile ilgili endişeler olduğu vurgulandı.
Gruptaki tek Asya üyesi olan Japonya, Çin’in bölgedeki artan gücü ve Tayvan’a karşı özel harekat olasılığı sebebiyle endişelerini dile getiriyor.
Avrupa’nın Çin ile İletişimini Açık Tutması Önemli
Covid-19 sebebiyle toplantıya video konferans yoluyla katılan Borrell, “Tayvan Boğazı’nda olan her şey bizim için çok şey ifade edecek.” diyerek Çin ile temasa geçme ve iletişimi açık tutmanın önemine vurguda bulundu.
Konu hakkında yorumlarda bulunan Borrell, Çin’i ortak, rakip ve sistemik bir rakip olarak nitelendirdi. AB’nin ise bu üç ilişkiden hangisine yöneleceğini Çin’in davranışının belirleyeceğini savundu.
Üst düzey bir ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi ise bakanların Çin’e yönelik ortak ve uyumlu yaklaşımlarını tartışacaklarını söyleyerek fikir bildirdi.
Çin, Tayvan’ı kendi toprağı olarak görüyor ve demokratik olarak yönetilen adaya karşı çeşitli tatbikatlar düzenliyor.
Statükodaki Değişiklik Kabul Edilemez
Avrupa’nın barış ve istikrarın korunmasında büyük çıkarı olduğu bir alan olan Tayvan Boğazı’ndaki gerilimin yoğunlaşmasına ilişkin Borrell, “Statükodaki herhangi bir değişiklik kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Çin ziyaretinin ardından açıklamalarda bulunmuştu. Tayvan ve Çin meselesinde Avrupa’nın ABD’den bağımsız bir strateji izlemesi gerektiğini savunmuştu.
Macron’un açıklamalarının ardından Borrell, Çin ile tansiyonu tırmanan ABD’nin de gündeme uyum sağlaması için çağrıda bulundu.
Çin, Rusya Desteğini Sonlandırmalı
Rusya-Ukrayna savaşında Avrupa’nın Kiev desteklerini G7 ile birlikte çalışarak sürdüreceğini söyleyen Borrell, Japonya’daki toplantının bu konu hakkında güçlü bir mesaj vermesini istedi.
Borrell Ukrayna-Rusya savaşına işaret ederek, “Savaşı durdurmak için Ukrayna’ya desteğimizi kesmemiz gerektiğini söyleyen bazı sesler duyuyorum.” dedi. Ancak bu duruma katılmadığını vurgulayarak, tek cevabın Ukrayna’ya daha fazla ve hızlı destek sağlamak olduğuna dikkat çekti.
Çin’e Rusya-Ukrayna savaşıyla ilgili çağrıda bulunan Borrell, çatışmada barışçıl çözümüne katkıda bulunmak istiyorsa Kiev ile doğrudan konuşması gerektiğine işaret etti. Ayrıca barışçıl çözüm için Çin’in, Rusya’ya her türlü desteği sunmaktan kaçınması gerektiğine de vurguda bulundu.