Altın fiyatları 2025’te 1979 petrol krizinden bu yana en sert yükselişini yaşayarak yatırımcıları şaşırttı. Ons altın Ekim’de 4381 dolarla rekor kırarken, Mart ayına kadar 3000 dolar seviyesi dahi aşılmamıştı.
Talepteki itici güçler ise merkez bankaları, kurumsal yatırımcılar ve jeopolitik riskler oldu.
Bank of America stratejisti Michael Widmar, ABD bütçe açıkları, zayıf dolar politikası ve portföy çeşitlendirme ihtiyacının altına talebi desteklediğini belirtirken, Metals Focus Direktörü Philip Newman, Fed bağımsızlığına dair endişeler, ticaret savaşları ve Ukrayna savaşı gibi jeopolitik başlıkların fiyatları yukarı taşıdığını vurguladı.
JPMorgan, merkez bankalarının dolar dışı rezerv çeşitlendirmesinin altın için çapa görevi gördüğünü belirterek, 2026’da çeyreklik ortalama 585 tonluk alım öngörüyor. Bankaya göre fiyatların mevcut seviyelerde kalabilmesi için dahi çeyreklik 350 ton talep gerekiyor.
2026’ya dair tahminler ise şöyle sıralanıyor:
- JPMorgan: 2026’nın ikinci çeyreğinde ortalama 4600 dolar, yılın son çeyreğinde 5000 dolar üzeri
- Morgan Stanley: 2026 ortasında 4500 dolar
- Metals Focus: 2026 sonunda 5000 dolar
- Macquarie: Daha temkinli yaklaşarak 2026 ortalamasını 4225 dolar görüyor.
Analistler, altının artık yalnızca dönemsel bir korunma aracı değil, “çok yıllı yapısal bir portföy varlığına” dönüştüğünü savunuyor. MKS PAMP’tan Nicky Shiels, altının giderek hisse senedi risklerine karşı kalıcı bir denge unsuru haline geldiğini ifade ediyor.
Öte yandan BIS, altın ve hisse senetlerinin aynı anda yükselmesinin yarım asırdır görülmediğine dikkat çekerek balon riskine işaret ediyor. Ancak uzmanlara göre merkez bankalarının güçlü alımları, ETF girişleri ve sınırlı arz artışı, 2026’ya kadar altın fiyatlarını desteklemeye devam edecek.
Sonuç olarak rekor ralli sonrası sert bir düzeltme beklentisi yerine büyük kurumlar 2026’ya uzanan yeni bir yükseliş dalgasına hazırlanıyor. Altın için 5000 dolar artık uçuk değil, masadaki senaryolardan biri olarak görülüyor.