Gelişmiş ülkeler, azalan genç nüfusla giderek artan iş gücü kıtlığı nedeniyle kapılarını diğer ülkelere açıyor. Söz konusu ülkelerden biri olan Almanya da küçülen iş gücünü desteklemek için yeni vatandaşlık yasası çıkarmaya ilerliyor.
Yabancıların Alman vatandaşlığı kazanmasını kolaylaştıracak yeni bir vatandaşlık yasası çıkarmaya hazırlanan Almanya, ilgili tasarıyı önümüzdeki aylarda milletvekillerinin görüşüne sunacak.
8 Yıl Yerine 5 Yılda Alman Vatandaşlığı Alınabilecek
Buna göre ülkedeki göçmenler, şu anki sekiz yıl yerine beş yıl Almanya’da ikamet ettikten sonra vatandaşlık başvurusunda bulunabilecek. Uyum sağlamak için özel çaba gösterenler, örneğin Almanca’da yetkin hale gelenlerse, üç yıl sonra vatandaşlık için başvuru yapabilecek.
Almanya planladığı bu yenilikler dışında Avrupa Birliği (AB) üyesi olmayanlara da kolaylık sağlamayı planlıyor. Onaylanması durumunda AB üyesi olmayan ülkelerden gelen insanlar için çifte vatandaşlık yasağı kaldırılacak.
Bu da göçmenlerin artık kendi ülkelerinin vatandaşlıklarından vazgeçmek zorunda kalmayacağı anlamına geliyor ki birçok kişi için yasağın kırmızı çizgi olduğu biliniyor.
Kanada’nın puan sistemine dayalı göçmenlik reformları, vasıflı işçilerin Almanya’da tanınan mesleki niteliklere sahip olmadan ülkeye girişini kolaylaştıracak. Vasıflı işçilerin, uygun bir iş tecrübesine sahip olmaları ve bir iş teklifi almaları yeterli olacak.
Planlar, Almanya’daki göçmen ebeveynlerden doğan çocukların ilk kez otomatik olarak vatandaşlık almaya hak kazandığı 2000 yılından bu yana Alman vatandaşlık kurallarında en büyük değişikliği temsil ediyor.
Bunlar, kilit sektörlerdeki yaşlanan nüfusu ve işgücü eksikliklerini yeniden dengelemek için her yıl 400 bin vasıflı yabancı işçiyi çekmek istediğini söyleyen, ülkenin üç partili koalisyon hükümeti tarafından önerilen bir dizi sosyal açıdan ilerici politikalardan biri.
Tarafsız düşünce kuruluşu Göç Politikası Enstitüsü’nden Natalia Banulescu-Bogdan’ın gelişmelerle ilgili yaptığı bir açıklama şöyle:
“Bugün diğer birçok ülke gibi Almanya da çok büyük demografik baskılarla karşı karşıya ve yaşlanan nüfusu telafi etmek için daha fazla vasıflı işçi almayı hedefliyor. Dünyanın dört bir yanındaki modeller, tüm bu ülkelerin ekonomilerine katkıda bulunabilecek kişileri çekmek için gerçekten çok çaba sarf ettiğini gösteriyor.”
Almanya’nın Geleceği Pek Umut Verici Değil! Revizyon Şart
Modern bir göç ülkesi olmayı hedefleyen Almanya’nın nüfusu, Ukraynalı mülteciler de dahil olmak üzere net göçteki rekor artışla 2022’de 84,3 milyona ulaştı.
Ancak yaşlı işçiler iş gücünden çıktıkça ülkede hala bir emek kıtlığı var. Ocak ayında yapılan bir anket, Alman şirketlerin yarısından fazlasının vasıflı işçi eksikliği nedeniyle boş pozisyonları doldurmakta zorlandığını gösterdi.
Almanya Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) tarafından 22 bin Alman şirketinin katılımıyla yapılan nitelikli işçi araştırmasına göre nitelikli işçi sıkıntısı Alman ekonomisi için acil bir sorun olmaya devam ediyor. Bu durum Alman ekonomisinde 100 milyar euroluk değer kaybına neden oluyor.
Bu arada, 2020’de her bin kişiden 1,3’üne vatandaşlık verilen ülkenin vatandaşlığa kabul oranı, AB genelinde ortalama 1,6 olan Avrupalı emsallerinin gerisinde kalıyor.
Tahminen 10 milyon insan, yani ülkenin 80 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 12’si, şu anda Almanya’da, belirli devlet işlerinde oy kullanma veya çalışma hakkı gibi temel ayrıcalıkları dışlayan bir Alman pasaportu olmadan yaşıyor.
Sonuçta Almanya, sekiz yıllık ikamet şartıyla şu anda Avrupa’da vatandaşlık yasaları konusunda birçok emsaline kıyasla daha kısıtlayıcı ucunda. Bu durum, ülkenin görünümü için iyiye işaret etmiyor.
Göçmen girişimciler için Berlin merkezli kâr amacı gütmeyen bir kuruluş olan Migration Hub Network’un kurucusu ve CEO’su Ana Alvarez Monge, dezavantajı şöyle açıklıyor:
“Almanya, şu anda diğer ülkelere kıyasla o kadar çekici değil. Dil, entegrasyon, kalacak yer bulma, vize sürecinden geçme, çok bürokratik ve çok modası geçmiş. Bu, örneğin Hindistan’dan çok yetenekli bir çift için çekici değil.”
Ana Alvarez Monge, Almanya’nın geleceğinin özellikle teknoloji ve sağlık hizmetleri alanlarında iş gücü için pek umut verici görünmediğine dikkat çekti.
Teknoloji yeteneklerinin Almanya’ya taşınmasına yardımcı olmak için iki yıl önce şirketini kuran ve Türk göçmen bir ailenin Almanya doğumlu girişimcisi olan Deniz Ateş de planların doğru yönde atılmış bir adım olduğunu söyledi.
“Değişiklik, çok sayıda insanı Almanya’ya götürmenin tek yolu. Birçok şirket şu anda gerçekten insanları almaya çalışırken zorlanıyor. Yenilikle, uluslararası yeteneklerin Almanya’ya gelmesi her zamankinden daha kolay olacak” diyen Ateş, ülkedeki yeni girişimlerde büyük etkisi olacağını öne sürdü.
Yeni yasa ile ülkeye birçok kişinin gelebileceğini ve bunun ülkeye büyük faydasının olacağını ekledi.
