ABD Ticaret Bakanlığı tarafından bugün 52 milyar dolarlık yarı iletken üretimle araştırma fonunun Çin ve Rusya gibi ülkeler tarafından kullanılmasını önlemek için kurallar yayımladı. Kurallar, ABD fonu alan ülkelerin yarı iletken üretiminin genişletilmesini sınırlıyor.
Yayımlanan kurallar ile ülkelerin yatırım yapması ve teşvik fonu alıcılarının ilgili yabancı bir kuruluşla ortak araştırma veya teknoloji lisanslama çabalarına girmesinin de sınırlandığı kaydedildi.
Bazı yarı iletkenlerin ulusal güvenlik açısından kritik olarak sınıflandırıldığına işaret edilerek, yongaların eski olarak kabul edilmediği sebebiyle daha sıkı kısıtlamalara tabi olacağı söylendi.
İhracat kontrollerinden Daha Kısıtlayıcı Bir Eşik
Ticaret Bakanlığı, bellek yongaları için yasaklanmış teknoloji eşiklerinin ihracat kontrolleri ile CHIPS ulusal güvenlik korkuluklarının bu kontrolleri güçlendireceğini savundu. Açıklamada, “Mantık yongaları için ihracat kontrollerinden daha kısıtlayıcı bir eşik” ekleyeceğine dikkat çekildi.
Reuters’ın haberinde bu önlemin, “Kuantum hesaplama, radyasyon yoğun ortamlarda ve diğer özel askeri yetenekler için kullanılan mevcut nesil ve olgun düğüm yongaları” kapsadığı bildirildi.
Ticaret Bakanı Gina Raimondo konuya ilişkin yorumda bulunarak, “Bu korkuluklar, önümüzdeki on yıllar boyunca düşmanlarımızın önünde olmamıza yardımcı olacak.” ifadelerini kullandı.
Başvurular Haziran Sonunda Kabul Edilecek
ABD Ticaret Departmanı’nın 39 milyar dolarlık bir yarı iletken üretim sübvansiyon programı için yapılacak başvuruları Haziran sonunda kabul etmeye başlamayacağı belirtildi.
Söz konusu yasanın ayrıca çip fabrikaları inşa etmek için 24 milyar dolar değerinde olduğu tahmin edilen yüzde 25’lik bir yatırım vergisi kredisi de sağlayacağına dikkat çekildi.
ABD Başkanı Joe Biden hükümeti, Ekim ayında Çin’e dünyanın herhangi bir yerinde ABD üretimi yarı iletken yongaların engellenmesinin dahil olduğu kapsamlı bir dizi ihracat kontrolü yayımlamıştı.
ABD’nin Ekim ayında Çin’e karşı yayımladığı ihracat kontrolleriyle, Çin’deki teknolojik ve askeri ilerlemeyi yavaşlatarak erişimi büyük ölçüde genişletmeyi amaçlamıştı.
