Analistler, Trump yönetiminin ABD’yi Çin’e yönelik yatırım engelleri ile bastırmaya karar vermesi durumunda Avrupa’nın daha fazla ekonomik acıya karşı savunmasız olacağını düşünüyorlar.
Son zamanlarda birkaç haber kaynağı, Beyaz Saray’ın dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki yatırım ilişkilerini sınırlandırmak istediğini bildirdi. Beyaz Saray Ticaret Danışmanı Peter Navarro ise bunların sahte haberler olduklarını ifade etmişti.
Düşünülen seçeneklerin Çin hisse senetlerini, ABD borsalarından çıkarmayı ve devlet emeklilik fonlarının Çin pazarındaki yatırımlarını kısıtlamayı içerdiği düşünülüyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Greg Shuang, bu hafta başlarında gazetecilere verdiği demeçte, her türlü hareketin Çin ve Amerikan şirketlerinin ve halklarının çıkarlarına zarar vereceğini, finansal piyasalarda kargaşaya neden olacağını ve küresel ticaret ile ekonomik büyümeyi tehlikeye atacağını söyledi.
TS Lombard araştırma grubundaki Avrupa siyasi analisti Constantine Fraser, “Bu tehditlerin harekete geçmesi durumunda Avrupa için risk, giderek artan bir ticaret savaşı korkusunun yuandan daha fazla düşüşe yol açmasıdır. Bu, Çin’den ve dünyanın geri kalanından da daha düşük talep ve Avrupa’nın ihracata bağımlı ekonomisi için daha fazla acı anlamına geliyor,” dedi.
Yaptırımlar
National Economic Council’de başkan yardımcısı olarak görev yapan eski bir Beyaz Saray ticaret yetkilisi olan Clete Willems, bu haftanın başlarında Washington ile Pekin arasındaki para akışının kesilmesinin dikkate değer bir fikir olduğunu söyledi.
Ancak, doğru bir şekilde yapılmazsa böyle bir hareketin geri tepebileceği konusunda uyardı. Economist Intelligence Unit (EIU) küresel tahmin direktörü Agathe Demarais, ABD’den Çin şirketlerini ve bankalarını hedefleyen yaptırımlarla ilerlemesini beklediğini belirtti.
Demarais, “ABD yaptırımlarının bölge dışı bileşenidir; bu, tüm dünyadaki şirketlerin ABD dolarını kullanmaları durumunda, yaptırım altındaki varlıklarla ticari ilişkilerini durdurmaları gerektiği anlamına gelir. Bu hamlelerin bu bankaların uluslararası emsalleriyle olan bağlarını koparacağı anlamına gelir,” dedi.
Demarais, uluslararası bankaların bu bağları koparmada başarısız olması durumunda, milyarlarca dolara ulaşan para cezalarıyla yüzleşebileceklerini de sözlerine ekledi.
Peter Navarro ve Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell, ABD’nin Çin’e yönelik olası yaptırım raporlarını reddettiler. ABD Hazine Bakanlığı Genel Sekreter Yardımcılığı tarafından hafta sonu yapılan bir açıklamada, yönetimin Çinli şirketlerin ABD borsalarında hisse senedi ihracı yapmasını engellemediği söylendi.
Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nin yatırımları memnuniyetle karşıladığı ifade edilmişti.
Ticaret Görüşmeleri
Bildirilen hareket, pek çok yatırımcı tarafından yaklaşmakta olan ABD-Çin ticaret müzakerelerinde kaldıraç kazanma çabası olarak görülüyordu.
Devam eden ABD-Çin ticaret savaşı, Avrupa’nın durgunluk riski taşıdığı zamanda, küresel büyüme beklentilerine de gölge düşürdü. TS Lombard’dan Fraser, ABD’nin Çin’e yönelik yatırım sınırlaması konusundaki konuşmasının, bakanlar seviyesindeki ticaret görüşmelerinin önünde esas teşkil ettiğini söyledi.
Fraser, “Çin’i soymaya yönelik herhangi bir hamle ABD’yi de incitirdi ve Trump’ın bu aşamada Çin’den daha fazla bir anlaşma yapması gerektiğinden müzakerelerin sonuçlarının daha da düşmesiyle sonuçlandı,” dedi.
ABD ve Çin’den gelen üst düzey müzakereciler, ticaret savaşındaki kilitlenmeyi kırmak amacıyla 10 Ekim’de Washington’da bir araya gelecekler.
