Türkiye’de vatandaş son 20 yıldır düzenli olarak deprem vergisi ödüyor. Deprem vergisi 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999’da yaşanan depremlerden sonra getirildi. Ak Parti döneminde ise söz konusu vergi kalıcı hale geldi. Peki yıllardır vatandaşın olası bir deprem sonrası kullanılması için ödediği deprem vergisi nereye harcandı?
Kahramanmaraş merkezli yaşanan deprem sonrası da ortaya çıkan bu soruya Ekonomim Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş cevap verdi.
Bugünkü köşe yazında konuyu ele alan Aktaş, deprem vergisi olarak bilinen özel iletişim vergisinde 20 yıllık tahsilatın 685 milyar lira olduğunu söyledi.
Aktaş, 2003-2022 döneminde yirmi yılda vergi tahsilatını 86.2 milyar lira olduğunu fakat söz konusu yılların ortama kuruyla hesaplandığında 36.5 milyar dolar olduğunu kaydetti.
“Deprem için Biriken Paralar Yol, Tünel, Köprü Yapımında Kullanıldı”
Önemli iki soru sorulması gerektiğini belirten Aktaş, soruları şu şekilde açıkladı:
“1999 depremlerinin yaraları tümüyle sarılmışsa bu vergi niye kalıcı hale getirildi? Bu vergi kalıcı hale getirilmiş ise öyleyse para nerelere harcandı?”
Söz konusu deprem vergisinde biriken paraların nereye harcandığının zamanında itiraf edildiğini söyledi.
Aktaş, eski Maliye Bakanlarından birinin bu paranın sağlık, yol, tünel, köprü için harcandığını söylediğini aktardı. Fakat deprem vergisi ile yapılan yolların çöktüğünü, kırıldığını söyledi.
“Deprem Fonu Oluşturulmalı”
Aktaş, yazısında şu ifadeleri kullandı:
“Parayı deprem amaçlı topla; başka yerlere, yol yapmaya harca, yaptığın yol depremde çöksün ve geçit vermez hale gelsin, yolun bir tarafında enkaz altında can çekişen insanlar, bir tarafında yardım için çırpınanlar bekleşip dursun!”
Bu paranın deprem için nasıl kullanılacağını açıklayan Aktaş, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Murat Batı’nın değerlendirmesine yer verdi.
Batı, deprem vergilerinin, deprem için kullanılması “Deprem Fonu” oluşturmanın gerektiği bilgisini verdi.
Ekonomim Gazetesi yazarı Aktaş, yazını sonunda şunları söyledi:
“Güneydoğu’daki depremler biliyoruz ki son olmayacak. Ne zaman yaşanacak bilinmez, kapıda çok daha büyük bir tehlike olarak İstanbul duruyor. Bundan sonra toplanacak paraları kullanarak depreme daha hazırlıklı yakalanabiliriz. Yapar mıyız, umalım yaparız.”