Siz de bir gün zengin olmayı hayal ediyor musunuz? İstediğiniz her yere gidebilmeyi, etiketine bakmadan istediğiniz her şeyi alabilmeyi, filmlerde gördüğünüz o lüks restoranlarda yemek yiyebilmeyi, hayranlıkla resimlerine baktığınız son model arabalara binmeyi, çocuklarınıza iyi bir miras bırakmayı… Eminim, hepinizin bu tarz hayalleri vardır. Kaldı ki bu dediklerim ya da parayla satın alınabilecek diğer şeyler istenmeyecek gibi de değiller. Dünyanın en pahalı evlerine, en pahalı kıyafetlerine, en pahalı arabalarına bakıp da iç geçirmeyecek çok az insan vardır sanırım. Bu kişiler de ancak tüm dünyevi heveslerden elini eteğini çekmiş kişiler olabilir sadece. Sonuçta normal olan herkesin dileğidir zengin olmak!
Ama gel gör ki çok az insan bu hayalini gerçeğe dönüştürebilmektedir. Geriye kalanlar ise zenginlerin hayatlarını uzaktan izlemekle yetinirler. Onların evlerine bakar, yaşayışlarını inceler ve başarı öykülerini okuyarak “vay be, adam neler yapmış” diye düşünürler. Oysaki adamın yaptığı tek şey, onun başarı öyküsünü okuyan kişiden daha farklı bir mantığa sahip olmaktır. Yani çoğunluğun düşündüğü gibi zengin olan kişi ne kanun dışı işlere girmiş ne babadan miras almış ne de piyango tutturmuştur. O sadece olaylara, orta sınıfın baktığı gözlüklerden değil de zenginlerin baktığı çerçeveden bakmayı öğrenmiştir. Bu bakış açısı onların zengin olmalarını sağlayan en önemli faktördür.
İşte karşınızda zengin insanları diğerlerinden ayıran farklı bakış açıları:
Öncelikle Kendilerini Düşünürler!
Zenginler, sıradan insanlardan farklı olarak öncelikle kendilerini düşünürler. Yani hayır kuruluşlarına milyonlarca dolar yardım yapmadan önce, finansal durumlarını kontrol eder ve çocuklarının hatta torunlarının geleceğini garanti altına almadan para harcamazlar. Anlayacağınız onlar sizin gibi cebinde 10 lira varken 5 lirasını gidip selpak satan küçük kıza vermezler. Ama bu bencillikleri onların para içinde yüzmesini sağlayan en önemli unsurlardan biri olmuştur.
Sürekli Olarak Gelecek Hakkında Plan Yaparlar!
Onlar; bilmem kaç milyon dolarım, bilmem kaç yatım katım var diyerek yan gelip yatmazlar. Zenginler daha zengin olabilmek veya var olan servetlerini koruyabilmek için uzun vadeli planlar yapar. Karşılaşabilecekleri sorunları, olası finansal krizleri, dünya ekonomisinde yaşanabilecek problemleri hesaba katar ve her birinin kendi hayatını nasıl etkileyebileceğini uzun uzun düşünürler. Hani sizin düşünceniz; zengin olunca çalışmamak, hayatınızı eğlenerek geçirmek ya, işte siz zaten olayın en başında yanlış yapıyorsunuz. Baksanıza adamlar dünyanın en zenginleri arasında, ama çalışmalarına hiçbir şey mani olmuyor.
Zenginler Hareket Odaklıdırlar!
Onlar hiçbir zaman “ben tamamım” demezler. Yani para içinde yüzseler bile yeni bir yatırım için her zaman hazır olurlar. Karşılarına çıkan hiçbir fırsatı kaçırmaz, yeni fikirlere karşı her zaman açık davranırlar. Oysaki sıradan insanlar için bir evi bir de arabasının olması yeterlidir. İstedikleri miktara kavuştuktan sonra, onlar için çalışmanın pek bir anlamı kalmamıştır.
Tutkularının Peşinden Giderler
Zenginler hem tutkulu hem de hırslı olurlar. Çünkü tutkularını gerçeğe dönüştürmek için yeterince paraları vardır. İsterlerse gecenin bir yarısı dünyanın en pahalı otellerinden birinde kalabilir, isterlerse dünyanın öbür ucuna Kuzey Işıkları’nı izlemeye gidebilirler. Sonuçta onlar hayattan daha fazla keyif alabilmek ve motive olmak için kendilerine sürekli yeni tutkular bulur.
Onlar Okulda Alınan Eğitimi Değil, Belirli Bir Konuda Edinilen Bilgiyi Tercih Ederler
Zenginler belirli bir konuda edinilen bilgiyi, resmi eğitime tercih ederler. Evet, eğitim onlar için de önemlidir; ancak belirli bir konuda kazanılan uzmanlık, normal eğitimden çok daha önemlidir. Yani onlara göre kişinin para kazanmasını sağlayan eğitim, üniversiteden değil de üniversiteden sonra edinilen tecrübeden gelmektedir. Zaten dünyanın en zengin insanlarına bakarsanız, onların eğitim hayatlarının genellikle tamamlanmadan bittiğini ya da yaptıkları işlerle tamamen alakasız olan bölümler okuduklarını görürsünüz. Sıradan insanlar için ise onlara para kazandıracak eğitim, üniversitede edinilen tecrübedir.
Fazlasıyla Hırslıdırlar
Zaten böyle olmak zorundadırlar. Eğer hırslı olmasalardı sadece sıradan insanlardan biraz daha zengin olarak kalırlardı. Evet, çok zengin kişiler maddi durumlarıyla asla tatmin olmaz ve her zaman daha fazlasını kazanabileceklerini bilirler. İşte zenginlerle fakirler arasındaki en büyük farklardan bir tanesi de bu düşünce biçiminde ortaya çıkmaktadır. Çünkü orta sınıf ya da fakir insanlara göre zenginler; tamamen aç gözlü, bencil ve düşüncesizlerdir. Sıradan insanlar; “o kadar parayı ne yapayım, mezara mı götüreceğim?” diye düşünür ve hayatlarını ekonomik sıkıntı çekerek geçirir.
Yatırım Yapmaktan Korkmazlar!
Onlar hiçbir zaman yatırım yapmaktan korkmazlar. Para kazanmak için bazen kaybetmek gerektiğini bilirler. Mesela Donald Trump, bu yüzden milyonerken milyar dolarlık borca batmış; ancak daha sonra eskisinden çok daha zengin olmuştur. Sıradan insanlar ise hem hayata hem de paraya karşı her zaman garantici yaklaşırlar. Tam da bu nedenden dolayı her zaman “azıcık aşım, kaygısız başım” diyerek hep kıt kanaat geçinirler.
Başkalarının Paralarını Kullanmayı Bilirler
Sıradan insanlar zengin olmak için para kazanmak gerektiğine inanırken, zengin insanlar ise daha zengin olmak için başkalarının paralarını kullanır. İşte tam da bu noktada normal eğitimin insanlara zengin olmak için para gerektiğini empoze ettiğini söyleyebilirim. Ancak zenginler ise başkalarının paralarını kullanarak yatırım yapmaktan hiçbir şekilde çekinmez ve sonuçta daha da zengin olurlar.
Etraflarında Aynı Mantığa Sahip İnsanlara Yer Verirler
Hani derler ya davul bile dengi dengine diye, işte tam da öyledir. Yani zengin insanların etrafında da kendileri gibi zengin kimseler vardır. Ancak bu sadece onlar da para sahibi olduğu için değildir. Düşünce tarzları ve hayata bakış açıları birbirine benzediği için zenginler etraflarında aynı mantığa sahip insanlara yer verirler.
Alanında Uzman Olmuş Kişilerle Çalışırlar!
Zenginler, başarılarının altında onlar için çalışan kişiler olduğunu bilirler. Bu nedenle her zaman en iyileri işe alırlar. Tabii ki çalışanlarına yüksek derecede ücret öderler. Ama bunun karşılığını fazlasıyla alırlar. Sıradan insanlar gibi maaş konusunda ucuza kaçmak yerine, kesenin ağzını açar ve hak edene hak ettiğini verirler.
İnsan Sarrafı Olurlar
Evet, zenginler ileri görüşlülükleri ve diğer özellikleri sayesinde bir anlamda insan sarrafı olurlar. Mesela; sizinle birkaç dakikalık konuşma yapmaları, hakkınızda gayet doğru kararlar vermesi için yeterli olacaktır.
Başkalarının Onlar Hakkında Ne Düşündüğünü Umursamazlar
Zengin insanlar kendilerini başkalarına bir şey kanıtlamak zorunda hissetmezler. Buna ihtiyaçları yoktur. Onlar sahip olduklarıyla böbürlenme seviyesini çoktan aşmıştır. Sıradan insanlar ise o havalı çantalarını, pahalı kolyelerini insanların gözüne gözüne sokmak için sürekli çaba harcarlar.
Dünyanın Küçük Bir Yer Olduğunu Düşünürler
Zengin insanlar sadece bulundukları şehir ya da ülkeye bağlı olarak kendilerini kısıtlamazlar. Onlar için başka ülkeler de potansiyel yatırım mekanları arasındadır. Mesela onlar aynı gün içinde 3 farklı ülkede birden olabilirler. Bu onlar için gayet normal bir durumdur.
Çocuklarına Nasıl Zengin Olabileceklerini Öğretirler
Onlar çocuklarına paranın ne kadar önemli olduğunu ve nasıl zengin olabileceklerini öğretirler. Sahip oldukları bu ihtişamlı hayatın sadece para ile satın alınabileceğini anlamlarını sağlarlar. Yani zengin insanlar sanılanın aksine; onlara para harcamayı değil, para kazanmayı öğretirler.
Büyük Düşünürler!
Zenginler, sıradanların aksine daha fazlasına sahip olmak için büyük düşünmek gerektiğini bilirler. Onlar dünyanın büyük çoğunluğunun hayal edemeyeceği kadar uçuk istekler peşinde koşar ve bunları elde etmek için bıkıp usanmadan çalışırlar. Orta sınıf insanlar ise sonradan düş kırıklığı yaşamamak için hep daha azını ister ve hayattaki beklentilerini düşük tutarlar.
İşte zengin insanları diğerlerinden ayıran farklı düşünce tarzlarını böylece öğrenmiş olduk. Bu yazıdan sonra umarım siz de neden hala zengin olamadığınızı anlamışsınızdır. Kısacası, değiştirmeniz gereken ilk şey düşünce biçiminiz ve yaklaşımlarınız.