İş hayatının ne kadar stresli olduğunu hepimiz biliyoruz, değil mi? Bitmek bilmeyen toplantılar, yapılması gereken işler, takdir etmek nedir bilmeyen yöneticiler, memnun edilemeyen müşteriler, ulaşılması gereken hedefler ve benzerlerinin iş hayatında yer alanları ne kadar zorlayabildiğini istisnasız hepimiz biliyoruz.
Sonuçta; öyle yata yata para kazanmanın bir yolu yok. Ya da hiç stres yaşamadan, hiç gerilmeden mesaiyi sonlandırmak pek mümkün değil! Yani kime sorsanız; iş hayatının stresli olduğunu söyleyecektir. Baktığınızda, “ben hiç strese girmeden işimi yapabiliyorum, ortalıkta Polyanna gibi dolaşarak günü bitirebiliyorum” diyen kimseyi bulamazsınız. Çünkü her işin kendine göre bir zorluğu, her iş yerinin kendine göre bir baskısı vardır. Tamam, bu dediklerimde hemfikiriz ama bazı işlerin diğerlerine göre çok daha stresli olabileceğini de kabul etmemiz lazım.
Daha doğrusu; bazılarının iş yüzünden diğerlerine göre çok daha fazla stres yaşadığını biliyoruz diyeyim. Gergin iş ortamı ya da zor çalışma şartları yüzünden bazılarının çok daha fazla baskıya maruz kaldığı, iş hayatının stresini çok daha fazla hissettiği gerçeğini görebiliyoruz. Çünkü hemen şimdi yoğun stres altında çalıştığınızı gösteren işaretler nelermiş bunları inceleyeceğiz.
Fiziksel Olarak İyi Hissetmiyorsunuz!
Sürekli ağrı sızı hissediyorsunuz. Başınız, sırtınız, bacaklarınız, kısacası bedeniniz size bir şeylerin yolunda gitmediğinin sinyalini vermeye çalışıyor. Yaşadığınız stres yüzünden en çok da baş ağrısı çekiyor, gereken bütün tetkikleri yaptırıyor ama ağrılarınız için hiçbir mantıklı neden bulamıyorsunuz. Veya boynunuzdaki, belinizdeki ağrıların bütün gün yanlış oturmaktan kaynaklandığını düşünüyorsunuz. Ama stresin kas spazmlarına neden olabileceği gerçeğini nedense hiç aklınıza getirmiyorsunuz. Nihai olarak; kendinizi sağlıklı hissetmiyorsanız, bunun yoğun stres altında çalıştığınızı gösteren bir işaret olabileceğini bilmelisiniz.
Değişken İştahınız Var!
Sabah kahvaltınızı fincan fincan kahve içerek mi yapıyorsunuz? Peki ya öğle yemeği? Ara öğününüzü genellikle atlıyor, mesai bitimine kadar boş denilecek bir mideyle mi çalışıyorsunuz? Veya tam tersi de olabilir! Çantanızda, masanızda sürekli atıştıracak bir şeyler bulunduruyor, açlığınızı bir türlü kontrol altına alamıyorsunuz. Anlayacağınız ya çok fazla ya da çok az yemek yiyorsunuz. Çünkü değişken bir iştahınız var. Çünkü ne kadar stres altında olduğunuz iştahınızın bozulmasına yol açıyor.
Uyku Sorunu Yaşıyorsunuz!
Tıpkı iştah gibi uyku düzeniniz de stresten etkileniyor. Gecenin bir yarısı uyanıyor ve sabaha kadar gözünüzü kırpmıyorsunuz. Saat ne kadar geç olursa olsun bir türlü uyuyamıyor, dinlenemediğiniz için de sabahları uyanmakta zorluk çekiyorsunuz. Ya da akşam evinize gider gitmez uyumak istiyor, 7-8 saatlik uykuyla yetinemiyorsunuz. Çünkü iş hayatının gerginliğinden uyuyarak kaçmak istiyorsunuz. Veya tam tersi iş hayatının baskısını evinizde bile hissettiğiniz için rahat bir uyku çekemiyorsunuz. Sonuçta; birkaç günlük değil aylardır devam eden uyku bozukluklarınız varsa bunun iş hayatının üzerinizdeki baskısı yüzünden olabileceğini düşünmelisiniz.
İnceleyin: Kaliteli Bir Uyku için Yapılması Gerekenler Nelerdir?
Sık Sık Hasta Oluyorsunuz!
Sık sık hasta oluyor, “ne kadar çürüksün, yine mi üşüttün, şu gripten bir türlü kurtulamadın” gibi cümleleri duymaktan bıkıp usanıyor musunuz? O zaman iş hayatı yüzünden ne kadar stres yaşadığınızı tekrar düşünmeniz lazım. Çünkü aşırı stres bağışıklık sistemini zayıflatarak kişinin sık sık hastalanmasına ve iyileşememesine neden oluyor. Daha bilimsel açıklamak gerekirse de şunu söyleyebilirim. Vücut baskı altındayken kortizol isimli hormonu salgılar. Bu hormon da bedenin stresle başa çıkmasına yardımcı oluyor. Ancak stres sürekli bir hal aldığında hormonlar tükeniyor ve bağışıklık sistemi hastalıklarla savaşamayacak duruma geliyor.
Normalden Fazla Terliyorsunuz!
Yoğun stres altında çalıştığınızı gösteren işaretlerden bir diğeri de bu! Yani normalden çok daha fazla terliyorsunuz. Su gibi olmuş bir atletle çalışmak zorunda olduğunuz için kendinizden nefret ediyor, hatta bazen saç diplerinize varana kadar terliyorsunuz. Oysaki bulunduğunuz yerin ısısı yüksek falan değil. Etrafınızdakilere baktığınızda onların terleme sorunu yaşamadığını açıkça görebiliyorsunuz. Ama nedense siz sık sık sıcak basma durumunu yaşıyor, menopoz dönemindeki kadınlar misali deli gibi terliyorsunuz. Çünkü bedeniniz yaşadığınız stres yüzünden adrenalin hormonunun salgılanmasını arttırıyor, bu da vücut ısınızın yükselmesine ve doğal olarak terlemenize yol açıyor.
Her Şeyi Erteliyorsunuz!
İster inanın ister inanmayın ama erteleme alışkanlığı tembellikten daha ziyade aşırı stres yaşamanın bir sonucu! Yani siz de her şeyi erteliyor, hem iş hem de özel hayatınızda boşvermiş bir yaklaşımla hareket ediyorsanız, kendinizi ne kadar baskı altında hissettiğinizi tekrar düşünmelisiniz derim. Erteleme alışkanlığının önüne geçmek için her türlü yolu denemenize rağmen yine aynı umursamazlıkla “sonra yaparım” diyorsanız, iş hayatınızda değişiklik yapmayı düşünmelisiniz demektir. Çünkü büyük ihtimalle siz de yoğun baskı altında çalışmaya daha fazla katlanamıyor ama yine de son çırpınışlarınızı yapmaya devam ediyorsunuz.
İncelemeden Geçmeyin: Erteleme Alışkanlığından Kurtulmak için Yapmanız Gerekenler
Bayılacak Gibi Oluyorsunuz!
Gün içinde sık sık başınız dönüyor ve kendinizi bayılacak gibi hissediyorsunuz. Tamam, bu durumun altında birçok farklı sağlık problemi olabilir ama bayılma hissini genellikle iş yerinde yaşıyorsanız, bunun nedeninin stres olabileceğini düşünmelisiniz. Özellikle de yukarıdaki işaretlerin yanında bu da varsa, yani yukarıdaki göstergelerin yanı sıra bu işareti de taşıyorsanız, iş hayatındaki stresin size ne kadar zarar verebileceği gerçeğini görmelisiniz derim. Zira açık ve net olarak görünüyor ki işiniz için sağlığınızı riske ediyorsunuz.
Kendinizi “Dünyanın En Yalnız İnsanıymış” Gibi Hissediyorsunuz!
İş yerinizde bir sürü insan olmasına rağmen yine de kendinizi yalnız hissediyorsunuz. Oradan oraya koşuşturan iş arkadaşlarınıza bakıyor ve onların bu kadar baskıya nasıl dayanabildiklerini merak ediyorsunuz. Ya da keyifli oldukları için içten içe onlara öfke duyuyor, düşünceleriniz yüzünden kendinizi “dünyanın en yalnız insanı” gibi hissediyorsunuz. Çünkü zihninize üşüşmüş negatif düşünceler size bu dünyadan izole edilmişsiniz gibi hissettiriyor. Nasıl hissettiğinizi kimsenin anlayamayacağını düşünüyor, yaşadığınız stres yüzünden en yakınlarınıza bile sırtınızı dönüyorsunuz. Anlayacağınız; iş hayatınızdaki yalnızlık hissiniz zamanla özel hayatınıza da yansıyor ve kendinizi gideren derinleşen kör bir kuyunun içine sürüklüyorsunuz.
Eğer siz de bu işaretleri taşıyorsanız, iş hayatınızda acilen değişiklik yapmanız gerekiyor demektir. Yani ya çalışma şeklinizi değiştirmeli, ya yöneticinizle sorununuz hakkında konuşmalı ya da son çare olarak istifa etmeyi düşünmelisiniz. Aksi takdirde, üzerinizdeki yoğun baskının etkilerini daha çok hissetmeye başlar, bir süre sonra başa çıkmakta zorlanacağınız problemlerle karşılaşabilirsiniz.