Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) enflasyonla mücadele kapsamında aldığı sadeleşme kararlarının ardından tüm tahvil faizleri yükselmeye başladı. Yeni ekonomi modeli kapsamında TCMB, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirerek ve bankalardaki TL mevduat payının artırılmasına yönelik ek tedbirler aldı.
Merkez Bankası’nın aldığı sadeleşme kararlarının ardından portföy yöneticileri, artık bono ve tahvil yatırımının yeniden cazip hale geldiğini düşünüyor.
Bloomberg HT haberinde, bazı portföy yöneticilerinin cazibe artsa da bono ve tahvil yatırımları için Merkez Bankası’nın sıkılaşma döngüsünü, uzun vadeli enflasyon beklentilerini ve yabancı yatırımcının iştahını görmekte fayda olduğu görüşünde olduğuna işaret etti.
DİBS Piyasasındaki Faiz Seviyeleri Yukarı Yönlü Hareket Etti
TCMB’nin uygulamaya koyduğu makro ihtiyati tedbirler sebebiyle bankaların beş yıldan uzun vadeli tahvil alımları ve TCMB’nin geri alım ihaleleri Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) faizleri diğer alternatiflere göre daha düşük seviyelerde kalmıştı.
Rota Portföy Genel Müdür Yardımcısı Emrah Yücel, konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Yücel, menkul kıymet tesis zorunluluklarının kaldırılmasına yönelik atılan adımların DİBS piyasasındaki faiz seviyelerini yukarı yönlü hareket ettireceğini öngördü.
Ayrıca açıklamasında Yücel, DİBS piyasasındaki yukarı yönlü faiz hareketlerinin reel faiz seviyesine yaklaşabileceği yönünde tahminini bildirdi.
Yabancı Yatırımcı, DİB’lere İlgi Göstermeye Başladı
TCMB Ekim ayı piyasa katılımcıları anketine işaret eden Yücel, ankette yer alan gelecek dönem enflasyon beklentilerine göre de iki yıllık gösterge tahvil bileşik faizinin neredeyse negatif reel faiz seviyesinden çıkma noktasına geldiğini vurguladı.
Yeni ekonomi yönetiminin ortodoks para politikaları uygulamalarıyla bir süredir yatırım yapma eğilimi bulunmayan yabancı yatırımcıların, yaz aylarında DİBS’lere ilgi göstermeye başladığının altını çizdi.
Yücel açıklamasında, “Bu yönelimin, özellikle karşılaştırma ölçütlerine göre kısa pozisyonda olan yabancı kurumsal yatırımcıların bu pozisyonları azaltmalarına yönelik teknik hareketlerinden kaynaklanıyor.” ifadelerini kullandı.