İngiltere merkezli bir döviz finansal teknoloji şirketi olan Wise bugün Silikon Vadisi Bankası’nda (SVB) fon bulundurduğunu açıklayan Avrupa’nın en büyük şirketi oldu. Wise tarafından bir sözcü, şirketin minimum risk ile karşı karşıya olduğunu savundu.
kolayca yatırım yapın
2008 yılı mali krizinden bu yana en büyük banka iflasını veren Teknoloji girişimlerine odaklanan SVB Financial Grup, küresel piyasaları sarsarak hisse senetlerinde düşüşe sebep oldu.
SVB’nin iflas duyurusundan birçok şirket etkilendi. Eskiden TransferWise olarak bilinen Londra merkezli Wise ise her ay 9 milyar pounddan (10.83 milyar dolar) fazla sınır ötesi işlem gerçekleştiriyor.
Wise, İflastan Minimum Düzeyde Etkilendi
Wise tarafından bir şirket sözcüsünün Reuters’a yaptığı açıklama ile şirketin bankada kurumsal bir hesapta küçük bir nakit bakiyesi tuttuğu paylaşarak şöyle ekledi;
“Diğer altı büyük bankayla birlikte parçası oldukları bir kredi tesisi ve operasyonel bir kurumsal hesaptaki küçük bir nakit bakiyesi aracılığıyla SVB’ye minimum düzeyde maruz kalıyoruz”
SVB’deki paranın önemli bir miktar olmadığını vurgulayan şirket sözcüsü, SVB ile sahip olunanun tesisin yalnızca bir kısmı olduğunu kaydetti.
Reuters, Wise’ın geçen sene SVB ile aralarında Citibank ve JP Morgan’ın da bulunduğu altı bankayla 300 milyon sterlinlik bir borç tesisi anlaşması yaptığını anımsattı.
İflas Domino Etkisi Yaratabilir
Finans sektöründeki yönetici, yatırımcı ve düzenleyiciler SVB’nin iflasının ardından bir takım görüşler bildirdi. Sektördeki isimler, sigortasız mevduatları korumak için bir alıcı bulamaması durumunda bankanın çöküşünün diğer bankalar üzerinde domino etkisi yaratabileceği konusunda uyardı.
İngiltere Maliye Bakanı Jeremy Hunt da konuya ilişkin yorumda bulundu. Hunt bugünkü açıklamasında SVB’nin İngiltere’deki zararını önlemek veya en aza indirmek için Başbakan Rishi Sunak ve İngiltere Merkez Bankası Başkanı Andrew Bailey ile birlikte çalıştığını söyledi.
250’den fazla İngiliz teknoloji firması yöneticisi Cumartesi günü Hunt’a hitaben bir mektup imzaladı ve hükümet müdahalesi çağrısında bulundu. Birleşik Krallık ise teknoloji sektörüne varoluşsal bir tehdit olarak nitelendirerek uyarıda bulundu.