
Yurt içinde ve dışında yaşanan gelişmelerin etkisiyle yatırım araçlarında dalgalı hareketler kendini gösteriyor. Ticari gerilimler, jeopolitik gelişmeler ve dünyanın en büyük ekonomilerinde alınan kararlar yatırım araçlarında yönü belirliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu operasyonu, enflasyonun beklenti altında kalması, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faiz adımları gibi gelişmeler yurt içinde son dönemde öne çıkan başlıklar oldu.
Yurt dışında ise ABD Başkanı Donald Trump’ın tarife kararları, Rusya-Ukrayna savaşı ve Orta Doğu’daki yüksek tansiyon küresel piyasalara yön verdi.
CNBC-e’den Derya Yüce’nin haberine göre yatırımcılar Borsa İstanbul’da aradığını bulamazken altın fiyatlarında gerçekleşen rekorlar dikkat çekti.
Yatırımcılar, belirsizliklerin ve soru işaretlerinin arttığı dönemde yol haritası oluşturmak için uzmanların açıklamalarına kulak veriyor.
Stratejist Tuncay Turşucu
- Yaşanan siyasi ve yargı süreci piyasalarda yatırım iklimini etkiliyor ve yatırımcı psikolojisi riskli varlıklara karşı ciddi oranda olumsuz etkileniyor.
- 2025’in ilk 5 ayında BIST 100 endeksi yüzde 7,8 geriledi. Bitcoin TL olarak yüzde 27, altın borsa yatırım fonu yüzde 30,30, gümüş borsa yatırım fonu yüzde 25,14, dolar/TL kuru ise yüzde 10 yükseldi. Buna göre en iyi reel getiriyi altın ve altına dayalı ürünler sağladı. Ardından Bitcoin geliyor.
- Ortalama bir yatırımcı portföyünde riskli varlıkları yüzde 20 seviyelerinde tutmalı. Yüksek faiz nedeni ile TL’deki getiri bir süre daha cazip olabilir. Portföylerde yüzde 60 düzeyinde sabit getirili risksiz varlıklar yer alabilir. Finansal okuryazarlığı düşük yatırımcılar yatırım fonlarını tercih etmeli.
İş Portföy/Şekerci
- Altının ons bazında iyi bir risk yönetme aracı olarak kalmaya devam ettiğini düşünüyoruz. Dezenflasyonun devam edeceğine dair öngörülerimizle birlikte TL cinsi varlıkların bir süre daha cazip seyrini korumasını bekliyoruz.
- Dolar/TL’nin yıl sonunda 44 olmasını bekliyoruz.
- TCMB’nin Haziran’da sınırlı bir faiz indirimiyle ilk adımı atabilir. Temmuz’dan itibaren ise 2,5 puanlık daha belirgin gevşeme adımları gelebilir. Yıl sonunda politika faizinin yüzde 35’e çekilmesini bekliyoruz.
A1 Capital/Yüksel
- Faizler yüksek seyrini sürdürebilir. Risksiz faizin yüksekliğinin değerlemeler üzerine getirdiği yük, faizin borsaya karşı cazip bir alternatif olması, yüksek faizlerden kredili hisse pozisyonların taşınmaması sebebiyle borsaya ilginin zayıf kalmasını bekliyorum.
- Büyümenin hız kestiği mevcut ekonomik ortamda döngüsel portföylerden uzak durulması gerekiyor. Demir-çelik, petrokimya, mobilya ve ithal ürün ticaretine dayalı ihtiyari tüketim hisseleri gibi sektörler büyüme yavaşladığında daha çok etkilenir.
- BIST 100 endeksi yılın kalanında sınırlı bir yukarı hareket gösterebilir. Mevcut yatırım tercihleri arasında konvansiyonel para piyasası fonları ilk sıraya koyulabilir.
- Portföy tercihlerinde daha defansif sektörlere yönelmek gerekir. Büyümeye daha az duyarlı ve enflasyonu fiyatlarına daha rahat yansıtabilen telekomünikasyon şirketleri, gıda perakendeciliği yapan zincir marketler ve özel hastaneler güçlü bir yatırım hikayesi sunabilir.
ALB Yatırım/Eryılmaz
- Yılın ilk yarısında borsa faiz karşısında baskılandı. Bu baskı beklentilerin ötesinde gerçekleşti. Yatırımcı alım fırsatlarında bile borsaya karşı temkinli.
- Belirsizlik ortamında riski seven bir yatırımcı bile dengeli portföy oluşturması gerekiyor.
- Yılın kalanında güvenli liman varlıkları öne çıkacak. Risk almayı sevmeyen yatırımcının portföyünde TL varlıkların ağırlığı yüzde 90, altının yüzde 2,5, yatırım fonlarının ise yüzde 7,5 seviyesinde yer alması gerekiyor.
- Orta riskli yatırımcı yüzde 55-60 aralığında TL varlıklarda kalması gerekiyor. Bu yatırımcılar portföylerinde yüzde 5 altın, yüzde 30-35 aralığında yatırım fonlarına yer verebilir.
- Altın yeterince yükseldiği için portföylerde alımların artırılmasını doğru bulmuyorum.