Türk Lirası’nın son dönemde hızla değer kaybetmesi, döviz kurlarındaki yükselişi tetikledi. Dolar ve euro, rekor seviyelere ulaşırken uzmanlar, TL’nin değer kaybının nedenlerini ve bu durumun faiz indirimi politikalarını nasıl etkileyebileceğini tartışıyor.
kolayca yatırım yapın
Merkez Bankası’nın sıkı para politikası TL’yi bir dönem desteklerken, şu an TL’nin reel değerinin düşmeye devam ettiği vurgulanıyor. Kur Korumalı Mevduat (KKM) stoklarındaki düşüş, TL’ye olan talebi azaltırken, yeni ekonomi yönetimi TL varlıklarına olan ilgiyi artırmaya çalışıyor.
Uzmanlar, TL’nin aşırı değerlenmesi nedeniyle ihracatın zorlaştığını, ithalatın ise ucuzladığını belirtiyor. Bu durum, rekabetçiliği azaltırken, özellikle KOBİ’lerin döviz kredilerine erişim konusunda sıkıntılar yaşadığı ifade ediliyor.
Uzmanlar Uyarılarını Paylaştı
BBVA MENA ve Türkiye’den Sorumlu Küresel Piyasalar Strateji Direktörü Tufan Cömert, yeni ekonomi yönetiminin TL’yi istikrara kavuşturma çabalarının sonuçlarını değerlendirdi. Cömert’e göre TL’nin aşırı değerlenmesi, kur baskısını hafifletmek için uygulanan politikalarla biraz dengelenmiş durumda. Ancak, TL’nin rekabetçi kalması adına daha fazla adım atılması gerektiğini düşünüyor.
Cambridge Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özge Öner, kredi erişiminde yaşanan sıkıntıların reel sektörü nasıl zorladığına dikkat çekti. Ona göre, kredi muslukları tamamen kapanmış değil, ancak kimlerin bu kredilere erişim sağladığı önemli bir soru işareti. Konkordato verilerindeki artış, ekonomik yavaşlamanın sinyallerini verirken, bu durumun sürdürülemez hale geldiğini vurguladı.
Berlin Ekonomi ve Hukuk Okulu’ndan Doç. Dr. Ümit Akçay ise faiz indirimlerinin ekonomi üzerinde yaratabileceği risklere dikkat çekti. Akçay, TL’nin değer kaybının ve döviz borçlarının artmasının, faiz indirimi alanını daralttığını ve ekonomi politikasının sıkıştığını belirti. Yabancı sermayeye aşırı bağımlılığın, ekonomiyi daha kırılgan hale getirdiğini ifade etti.