Yüksek enflasyonun yanında işsizlikteki son artış, Türkiye ekonomisine yönelik endişeleri artırdı. Pek çok uzman stagflasyona ilerlediğimiz yönünde açıklamada bulunurken yapılan son bir araştırmada maaşların asgari ücret etkisiyle eridiği ortaya çıktı.
Gelişmeler ortasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Temmuz toplantısında faizi dördüncü kez yüzde 50’de sabit bıraktı. Böylece borçlanma maliyetleri 2002’den bu yana en yüksek seviyede kaldı.
Faizin ne zaman düşürülmeye başlanacağı merak edilirken Türkiye’nin takip edilen isimlerinden Prof. Dr. Özgür Demirtaş, TCMB’nin faiz indirmek durumunda kalacağı yönünde değerlendirmede bulundu.
Bugün X hesabı üzerinden yaptığı açıklamada Türkiye’nin sonbaharda faiz indirmek durumunda kalacağını belirterek “TL aşırı derecede değerli. Ülke aşırı derecede pahalı.” dedi.
Dolar kurunun stabil kalması sayesinde yabancıların dolar bazında yüzde 50 kazandığını ve uzun vadeye dönen yatırımın çok az olduğunu aktardı.
Şu ifadelerle devam etti:
Nas Ekonomi Politikasının BEDELİNİ hepimizi kahreden yüksek faiz ile ödüyoruz. Bu faiz inmeli diye uman milyonlar var haklı olarak. Yani ideolojik olarak Ultra Düşük Faiz, Korkunç Yüksek Faiz doğurdu. Yapısal reformlarla desteklenmeyen Yüksek faiz sadece yabancıya extra Carry Trade geliri oluyor. Yüksek faiz belasını doğuran ideolojik ultra Düşük Faiz Politikası ülkeyi yaktı. Şimdi Sonbaharda Faiz inişleri sarsılan ekonomi için şart koşulacak. Dolar/TL bırakılmalı. Türkiye bu kadar pahalı kalmaya devam edemez. Ama en önemlisi Yapısal Reformlar yapılmadan yukarıda bahsedilen para politikası hep boş vites oluyor.
Demirtaş’ın paylaşımına yanıt veren Dr. M. Murat Kubilay da dolar kurunda yüzde 10-20 arası yükselişe hızla izin verilmesi ve Kasım ayında küçük adımla da olsa faiz indirimine başlanması gerektiğini savundu.
“Ama ipin ucu kredi büyümesinde bırakılmamalı. 2025 başında ücret artışları baskılanmamalı. 2025 ve enflasyon hedefleri yukarı çekilip acele edilmemeli.” ifadeleriyle sürdürüp bunlar yapılmadığı takdirde olacaklar için şöyle uyardı:
“Aksi takdirde hanehalkı ve reel sektör programı reddedecek. Şimşek; birey ve şirketlerin düşünülenden uzun süre su altında kalabileceğini sanıyor. Israr ederse, bunun olamayacağını 6-12 aya anlar. Ama kaybeden Türkiye olur.”