Koronavirüs dünya çapında toplam 5,7 milyondan fazla kişiye bulaştı. 2,5 milyona yakın kişi iyileşirken, 350 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden oldu. Pandeminin daha fazla kişiye bulaşmasını engellemek için ülkeler ekonomilerinde çeşitli kısıtlamalara gitti. Pandeminin en göz önündeki etkileri, ekonomilerin tarihi daralmalar göstermesi ve aşırı artan işsizlik oldu.
Özellikle son iki ayda dünyadaki koronavirüs kaynaklı kesintiler, ekonomik aktivitenin yerle bir olmasına neden oldu. Hükümetler daha az para kazanırken, daha çok sağlık ve sosyal harcama yapmak zorunda kaldı. Ayrıca milyarlarca dolarlık mali teşvik paketleri açıkladılar.
EIU bugün yayımladığı bir raporda; çoğu gelişmiş ülkedeki hükümetlerin, pandeminin neden olduğu üretken kapasitenin yaygın olarak yok edilmesine, daha fazla kamu harcamasının ve dolayısıyla daha yüksek kamu borç seviyelerinin tercih edilebilir olduğu sonucuna vardığını gösterdi. Yani bu yıl kamu borç seviyelerinde kaçınılmaz bir artış bekleniyor.
Aşağıdaki tabloda 2019 yılında GSYİH oranlarına göre en fazla kamu borcuna sahip olan ülkeleri görüyorsunuz.EIU raporuna göre; daha istikrarlı bilançoları olan ülkeler, kısa vadede yüksek düzeyde kamu borcuna hizmet etme maliyetini yönetebilirler. Bununla birlikte ekonomistler, hükümetlerin sonunda borç yığınlarıyla yüzleşmek zorunda kalacağını söylüyorlar. Hatta hükümetlerin, mali açıkları harcama kesintileri ile engelleyemeyeceği öne sürülüyor.
EIU ekonomistleri, “Kemer sıkma politik sermayeyi emer ve özellikle bu işlemin son döneminin pek çok ülke için bu kadar yeni olduğu göz önüne alındığında böyle bir planın yapılması için yeterli bir şey kalmayabilir. Ayrıca hükümetlerin borç stoklarını önemli ölçüde azaltabilecek tasarruflar yapmaları pek olası değildir,” ifadelerini kullandılar.
Bu ifadelerle özellikle sağlık gibi kamu harcamalarında kesinti yapmanın, yaşanan pandemi döneminde mümkün olmayacağını anlattılar.Ekonomistler, harcamaları kısmak yerine hükümetlerin mali geliri artırmaya çalışacağını tahmin ediyorlar. Aynı zamanda ekonomilerdeki son kırk yılda düşük kurumsal ve kişisel gelir vergilerine yönelik eğilimi tersine çevireceğini öngörüyorlar.
Ancak rapor, hükümetlerin ekonomileri desteklemek için bu tür önlemlerin yeterli olması için vergileri hızlı bir şekilde artırıp artırmayacağını da sorguladı. Özellikle Euro bölgesinin yaşamış olduğu kamu borç krizinin ardından bazı gelişmiş ülkelerin kendini krizin eşiğinde bulabileceklerini de söylediler.
Euro bölgesinde borç dendiği zaman son yıllarda akla önce İtalya geliyor ve Avrupa Komisyonu ile geçen yıl yaşadıkları tartışmada henüz orta yol bulunmuş değil.Avrupa Komisyonu, İtalya’nın yaklaşık 3 trilyon dolar değerindeki borcunu azaltmasını istiyordu. 2019 yılının ortasında geçen bu tartışmalar, yılsonu geldiğinde bütçe planı ile yeniden alevlenmişti. Şu anda ise koronavirüsün Avrupa’daki merkezlerinden biri olan İtalya, ilk çeyrekte %4,7 küçüldü.
EIU, özellikle İspanya ve İtalya’yı ele alarak, her ikisinin de pandemi ve kötü mali pozisyonlardan fazlasıyla olumsuz etkilendiğini söyledi. Ekonomistler, “Güney Avrupa devletleri, yüksek düzeyde kamu borcu, yaşlanan nüfus ve kalıcı mali açıklar ile birlikte yıllar süren kemer sıkma döneminden sonra toparlanıyorlar. Avrupa Merkez Bankası ekonomik çöküşü kontrol altına almak için hızlı hareket edecek. Ancak bu ülkelerin herhangi birinde borç krizi finansal piyasalarda büyük bir türbülans yaratacaktır. Buna karşılık kriz hızla dünyaya yayılacaktı,” dediler.