Türkiye’nin ekonomisine yönelik öncü verilerden olan Nisan ayı dış ticaret verileri açıklandı. Ticaret Bakanlığı’nın paylaştığı verilere göre Nisan ayında ihracat yüzde 17,2 oranında gerileyerek 19 milyar 315 milyon dolar seviyesinde oldu. İthalat yüzde 4,5 düşerek 28 milyar 162 milyon dolar olarak açıklandı.
2023’ün ilk 4 ayını kapsayan süreçte ihracat yüzde 3 azalarak 80 milyar 874 milyon dolara inerken ithalat yüzde 7,2 artışla 124 milyar 412 milyon dolara yükseldi.
Nisan ayında dış ticaret hacmi yüzde 10 gerileyerek 47 milyar 477 milyon dolara, Ocak-Nisan döneminde ise yüzde 2,9 düşerek 205 milyar 285 milyon dolara geriledi.
En Çok Ticaret Yapılan Ülkeler
Türkiye’nin en fazla ihracat yaptığı ülkeler 1 milyar 585 milyon dolar ile Almanya, 1 milyar 163 milyon dolar ile ABD, 070 milyon dolar ile Irak oldu.
En fazla ithalat yapılan ülkeler ise 4 milyar 178 milyon dolar ile Rusya Federasyonu, 3 milyar 688 milyon dolar ile Çin, 2 milyar 176 milyon dolar ile Almanya oldu.
İhracatta en çok paya sahip ilk 10 ülkenin toplam ihracat içindeki payı yüzde 47,5, ithalatta ise yüzde 58,4 seviyesinde gerçekleşti.
Nisan ayında en çok ihracat 9 milyar 685 milyon dolarla hammadde (ara malları) grubunda yapılırken bunu 6 milyar 896 milyon dolarla tüketim malları, 2 milyar 417 milyon dolarla yatırım (sermaye) malları takip etti.
En çok ithalat ise 20 milyar 622 milyon dolarla hammadde, 3 milyar 894 milyon dolarla yatırım malları, 3 milyar 624 milyon dolarla tüketim malları gruplarında meydana geldi.
Nisan ayında en fazla ihracat ve ithalat imalat sanayi sektöründe gerçekleşti.
Mustafa Gültepe’nin Açıklamaları
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, küresel ve ulusal ölçekli gelişmelerin ihracata olumsuz yansıdığını ifade etti ve rakamları değerlendirdi. Nisan ayında ihracata en yüksek katkıyı 2,7 milyar dolarla otomotiv sektörünün verdiğini aktardı ve en çok ihracat yapan ilk beş ilin İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir ve Ankara olduğunu paylaştı.
Gültepe, Avrupa ve ABD gibi küresel pazarlarda devam eden parasal sıkılaşma politikaları nedeniyle talepte durgunluğun devam ettiğini kaydetti.
Maliyet artışlarının küresel pazarlardaki rekabetçiliği olumsuz etkilediğini, maliyet artışlarının kurdaki artışın çok üzerine çıktığını söyledi.
Kurun en az enflasyon kadar artması gerektiğini vurgulayan Başkan, yoksa Türkiye’nin Pazar kaybetmeye devam edeceğini, kaybedilen müşterilerin tekrar kazanılmasının yıllar alabileceğini ifade etti.