Standard & Poor’s Küresel Reyting Direktör Yardımcısı Magar Kouyoumdjian, Türk bankalarının karlılık performansının, benzerlerine göre uzun süredir istikrarlı seyrettiğini söyledi. İşlevsel maliyet yapıları, yönetilebilir kredi maliyetleri, sağlıklı faiz marjları, ücret ve komisyon gelirleri bakımından, Türk bankalarının, Avrupa’daki emsallerine kıyasla daha iyi olduklarını düşündüklerinden bahsetti.
Magar, Türk bankalarının 15 yılda birçok şok atlattığını ve güçlü bir direnç sergilediğini söyledi. Bunun 2001 krizi sonrasında uygulanan radikal reformlardan kaynaklı olduğunu belirtiyor.Bankacılık sisteminin, yeterli varlık kalitesine ek olarak sağlıklı gelir marjından, sermayelendirmeden, iyi yönetim ve denetimden faydalandığını belirten Magar, bu durumların ekonomik ve politik oynaklık dönemlerine karşı iyi bir tampon oluşturduğunu söylüyor.
Ek olarak finansman ve risk maliyetlerinde yaşanacak artışın, gelecek 1 yıl boyunca bankaların gelir büyümesini azaltabileceğini ifade etti.Daha yavaş ekonomik büyümenin, güven ve yatırımlarını azalttığına dikkat çeken Kouyoumdjian, 12 ay boyunca bankaların kredi büyümesinin daha ılımlı bir hal almasına neden olduğunu belirtti. Nominal büyüme istatistiklerinin yüksekliğine rağmen kredilerin büyük kısmının döviz cinsinden olduğunu söyledi. Bu nedenle Türk lirasındaki değer kaybının, rakamları yüksek gösterdiğini belirtti.
Magar, nominal kredi büyümesinin 2017 – 2018 yıllarında % 15 – 20 seviyelerinde olacağını düşünüyor.Gelecek dönemlerde Türk bankacılık sisteminin karşılaşabileceği risk ve fırsatlara da sözlerinde yer veren Magar, son dönemde sermaye oranının arttırılması yönündeki inisiyatiflere dikkat çekti. Bu inisiyatifler sayesinde emeklilik planı borçlanma ve tasarrufları arasındaki uyumsuzluğun dengelendiğini söylüyor. Döviz finansmanındaki kronik bağımlılığın ise yerel sermaye piyasalarındaki kademeli gelişme ile azalabileceğini belirtiyor.
Türk bankalarının görece düşük tasarruf oranı karşısında döviz cinsinden borçlanmaya yüksek bağımlılığının da temel risk olduğuna dikkat çekiyor.Bu nedenle küresel sermaye piyasalarında ani değişen dinamiklere maruz kalındığını vurguluyor. Magar, kredi büyümesinin mevcut seviyesinin tasarruflara uyumlu olması gerektiğini belirtiyor. Ayrıca 2010 – 2014 döneminde görülen hızlı kredi büyümesinin, bankaların kredi profili üzerinde ek baskı yaratacağını düşünüyor.
Bir diğer tehdidin ise döviz cinsinden borçların büyüklüğü ve Türk lirasındaki uzun vadeli değer kaybı olduğunu vurguluyor.Varlık kalitesinin, Türk lirasındaki kayıplara karşı direnç gösterdiğini, ama uzun vadeli yapı nedeniyle ilerleyen süreçte ciddi problemler yaratabileceğini düşünüyor.
Ücretsiz VİOP deneme hesabı açın ve 100.000 lira sanal para ile risk almadan nasıl yatırım yapacağınız öğrenin.