Fitch Ratings’in Bankalar Direktörü Ahmet Emre Kılınç, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörüne dair değerlendirme yaptı. Kılınç, Fitch Ratings’in Türkiye’nin kredi not görünümünü ve buna bağlı olarak Türkiye’deki birçok bankanın notunu yükselttiğini anımsattı.
Özellikle 2023’teki seçimden sonra Türk bankalarının dış finansmana erişiminde ciddi artışlar gözlendiğini ve bu durumun dış finansman risklerini azalttığını vurguladı.
Para politikasındaki değişikliklerin bu durumda etkili olduğunu dile getiren Kılınç, Türkiye’nin risk primlerinin önemli ölçüde gerilediğini ifade etti.
Bankaların dış finansmana erişiminde çeşitli enstrümanlara başvurduğunu söyleyerek, özellikle eurobond ihracının önemli bir adım olduğunu aktardı.
Bankaların Sermaye Yapısı Yeterli
Büyük ve küçük ölçekli bankaların bu süreçte aktif rol aldığını ve bu durumun genel bir yatırımcı iştahını yansıttığını kaydetti. Son bir yılda bankaların yaklaşık 4,6 milyar dolarlık sermaye benzeri ihracı gerçekleştirdiğini belirtti.
Bankaların sermaye yapısının yeterli olduğunu kaydeden Kılınç, yapılan sermaye benzeri kredilerin sermayeyi güçlendirdiğini ve kur riskine karşı bir hedge görevi gördüğünü ifade etti.
Kılınç, bankaların Merkez Bankası ile yaptığı swapların azaldığını ancak yabancı bankalarla swapların arttığını belirtti. Bu durumun swap mekanizmasının yabancı bankalara kaymasına neden olabileceğini ifade etti.
Türk bankalarının dış borçlarının yaklaşık yüzde 20’sinin dış finansmandan kaynaklandığını dile getiren Kılınç, kısa vadeli borç tutarının yüksek olmasının önemli bir risk unsuru olduğunu vurguladı.
TCMB KKM’yi Sonlandırmak İstiyor
Yabancı para mevduatının azalmasına rağmen hala yüksek seviyede olduğunu ve Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) seyrini yakından takip ettiklerini dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) KKM’yi sonlandırmak istediğine de paylaşarak, bu süreci çok dikkatli yönettiğine öne sürdü. Kılınç konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı;
“Bankaların yeteri kadar yabancı para likiditesi var ama hala yüksek tutardaki yabancı para mevduatı ve KKM bir risk unsuru. KKM’den çıkışlar sürüyor ama çıkış sonrasında eğer TL yerine yabancı para talebi oluşuyorsa bir risk oluşturabilir çünkü oradaki ana hedef KKM’den çıkışların TL’ye gitmesi.”
Kılınç, bankaların kârlılık düzeyinin iyi seviyelerde olduğunu ancak faiz artışının mevduat ve kredi arasında bir uyumsuzluğa neden olduğunu ifade etti. Aktif kalitesi açısından, teminatsız kredilerde bir bozulma olabileceğini ancak bunun makul seviyelerde kalacağını öngördü.
Türkiye’de kredi büyüme hızının azalmasına rağmen ekonomik büyümenin yüksek seyrettiğini belirten Kılınç, ekonomide resesyon beklentisinin olmadığını ve yıl sonu büyüme beklentisinin güçlü bir şekilde revize edilebileceğini ifade etti.